DC Comics, Marvel, Image gibi dünya çapında yayınevleriyle çalışan çizer Yıldıray Çınar’ın ilk solo sergisi 19 Ocak’ta Bant Mag. Havuz’da açıldı. 22 Şubat’a kadar açık kalan sergide son dönemde farklı çizgi roman serileri için yaptığı çalışmaların orijinal versiyonlarına ve eskizlerine yer veren Çınar’a çizgi roman dünyasına nasıl girdiğini ve çalışma metotlarını sorduk.

“Öncelikle çizdiğim karakterin okuyucu tarafından algılanması / tanınması lazım. Peter Parker ya da Tony Stark çizeceksem daha önceki üretimleri dikkate almam gerekir.”

Çocukluk ya da gençlik yıllarında çizgi roman alemine ilk adımlarını nasıl attın? Aklını çelen, yanından ayırmadığın ilk çizgi roman hangisi olmuştu?
Hediye gelen bir Conan sayısı ile çizgi romanla tanıştım. Sonrasında gazete bayilerinde dergiler ilgimi çekmeye başladı ve artık tamamen bağımlı olmuştum. Hiç ayırt etmedim. Hepsini o dönem eşit seviyede sevdim.  

Iron Man'den Batman'e, X-Men'den Supergirl'e birçok popüler kahramana ve kahraman takımına çizgilerinle hayat verdin. Henüz hiç çizmediğin ama "Bir macerasını anlatsam fena olmazdı" diye içinden geçirdiğin kahramanlar kaldı mı? Kimler?
Hulk ve Örümcek Adam. Henüz ikisine dokunmadım. Bakalım, zaman gösterecek.

Daha önce defalarca farklı yorumlamalarla çizilmiş, kimisi ikonik bir hale bürünmüş süper kahramanların yeni maceralarını çizerken karakterlerin zihnindeki "şekillenme" süreçleri nasıl oluyor? Tanıdık bir kahramana Yıldıray'dan dokunuşları eklerken göz önünde bulundurduğun öncelikli şeyler neler?
Öncelikle çizdiğim karakterin okuyucu tarafından algılanması / tanınması lazım. Peter Parker ya da Tony Stark çizeceksem daha önceki üretimleri dikkate almam gerekir. Bu yüzden projelere başlamadan bir ön çalışma yapıyorum. Bol bol karakterleri analiz etmeye çalışıyorum. Kostümlü versiyonlarda genelde pek problem olmuyor.

O Sırada... sergisinde ağırlıklı olarak son dönemden çalışmaların yer aldı. İlk kişisel sergini hazırlarken ne gibi kriterlerin vardı?
Son dönem ürettiğim her dergiden örnek koymaya çalıştım. Kurşun kalem sayfalar da var. Bunun yanında bazı eskizlere de yer verdim. Batman Rebirth’ün ilk sayısı için çizdiğim alternatif kapağın orijinali de örneğin sergide yer aldı.

Son yıllarda ülkenin çizgi roman kültüründe gözle görülür bir hareketlilik var. Dünyanın en prestijli çizgi roman yayınevleriyle çalışan bir çizer olarak Türkiye'deki çizgi romancılığın ve çizgi roman yayıncılığının gidişatı hakkında gözlemlerin neler?
Süreli yani aylık yayınlara henüz geçemedik ama çok güzel grafik romanlar çıkmaya başladı. Bu açıdan çok olumlu bakıyorum. Bunun dışında yabancı yayınlar her çeşitten çevrilip basılıyor. Okuyucu artık istediği çeşitte/akımda çizgi romanlara ulaşabiliyor.

Yakın gelecekteki takviminde ne gibi projeler var?
Şu an senaryo bekliyorum. Projenin ismini ne yazık ki söyleyemeyeceğim.
Bunun dışında kendi öyküm üzerinde mesai harcamaya başladım.