Teftiş: Bu ay ne dinlesem?

Bu yazıyı paylaş
İçerik

Teftiş: Bu ay ne dinlesem?

Yazı: Cem Kayıran, Ege Yorulmaz, Busen Dostgül, Nazlı Dönmez - İllüstrasyon: Eren Arpacı, Aksel Ceylan, Naz Tansel, Merve Atılgan
ÖNCEKİ Güzel melodilerin arasından parlayan bir ses: Nilipek. SONRAKİ “Politik şiddetin olduğu her yer”: Emin Alper’le Abluka üzerine

Yakın zamanda keşfettiğimiz, etkilendiğimiz ve paylaşmak istediğimiz müziklerden bir seçki.

- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -

Image

Dört kızın müzik aşkının en güzel tanımı: Habibi

Yazı: Busen Dostgül, İllüstrasyon: Merve Atılgan

Son birkaç yıldır sıkılmadan dinlediğim sörf ve garaj gruplarından özellikle kızlardan kurulmuş olanları, 70’lerdeki melodileri günümüze şahane bir şekilde adapte ediyor. Brooklyn’de yaşayan dört arkadaşın bir araya gelerek kurduğu Habibi de bu gruplardan bir tanesi.

2011’den bu yana birlikte çalan Rahill, Lenny, Erin ve Karen; 2012’de kendileriyle aynı ismi taşıyan EP’lerini Fransa’nın az da olsa serseri plak şirketi Born Bad Records’tan yayınladı. İlk uzunçalarlarını geçtiğimiz sene hiperaktif plak şirketi Burger Records’dan yayınlayan dörtlünün şahane ritimleri, sizi ânında yakalayan gitarları ve olgun vokalleriyle dolu 11 şarkıyı vaktiniz olduğunda mutlaka dinleyin. Bu arada Habibi son olarak psikedelik rock türünün en üretken isimlerinden Ty Segall’in prodüktörlüğünde albümünü yayınlayan La Luz’la birlikte bu sene bir EP yayınlamıştı. Habibi’nin şahane gitarlarını merak edenler için önereceğim şarkı kesinlikle “Sweetest Talk”.  Ayrıca, duyar duymaz sizi etkisi altına alan davullar için “Far From Right” ve dörtlünün yumuşak ama emin vokalleri için ise “Sunsets” parçasını dinleyebilirsiniz. 

- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -

Image

Üzüntüden uzakta yeni bir akım: Decorations

Yazı: Nazlı Dönmez, İllüstrasyon: Aksel Ceylan

Bu kasvetli, puslu havalara rağmen biraz neşelenmek isteyenler için Los Angeles çıkışlı Decorations aranan kan! Grubun fikir adamı, Berklee mezunu, California âşığı ve Who hayranı Devon Geyer, hayatı boyunca müzikle uğraşmış. 2011 yılında üzerinde çalışmadığı şarkılar bir araya geldikçe Decorations çıkmış ortaya. Ekibin son derece neşeli, akılda kalan bir tınısı var. Geyer'ın kendi sözleriyle: “Bu, tüm o üzüntüyü içermeyen yeni bir akım gibi.”

Gerçekten de Decorations'da hüzne yer yok. Grubun Frenchkiss Records'dan çıkan ilk EP'si Girls, melodik, hafif yapılara işaret eden üç şarkıdan oluşuyor. Decorations basitliğin güzelliğine vurgu yapıyor olsa da kesinlikle sıkıcılaşmıyor. Dans ettiren, gülümsettiren bir grup var karşınızda. Venice Beach'in, Santa Monica'nın çeşitliliğinin, tasasızlığının grup üstündeki etkisini hissediyorsunuz dinlerken. Girls hüzne pek yer vermiyor olsa da, tatlı bir nükte ve alayın varlığını inkâr edemeyiz. Albümün ismi, kendisini son derece kabul ettirmiş olan tek geceli ilişki kültürüne bir eleştiri aslında. Kişinin belli standartlara sahip olması gerektiğini, getirisi olmayan ilişkilerden uzak durmayı öğütlüyor Decorations. Alıştığımız pop gruplarından farklı bir duruş sergiledikleri kesin. Devon Geyer içinse bu son derece doğal: “Bu benim yaklaşımım. Dürüst, açık sözlü ve benim eğilimlerimin ürünü.” Yeni şarkılarıyla tanışmayı şimdiden iple çektiğimiz Decorations, radara alınması gereken isimlerden. Takipteyiz!

- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -

Image

Sınırsızlık: Ricardo Dias Gomes

Yazı: Cem Kayıran, İllüstrasyon: Naz Tansel

Brezilyalı müzisyen Ricardo Dias Gomes, bugüne dek çeşitli gruplarda bas gitarist olarak yer almıştı. Solo kariyerinin ilk albümünü geçtiğimiz aylarda yayınlayan Gomes, dinleyicisini olduğu yerden soyutlamayı başarabilen, yüksek dozda duygu yoğunluğu barındıran şarkılarında kendini her türlü kısıtlamadan uzak tutuyor. Bunu kimi şarkılardaki beklenmedik değişikliklerden, kimi zamanda aynı melodinin sayısız tekrarıyla hissedebiliyorsunuz.

-11 isimli albümün açılış şarkısı “Reviver e Renovar”, akılda kalıcı ve eşlik edilesi bir vokal melodisiyle başlıyor. Üç dakika boyunca devam eden melodinin aralarında Gomes’in nefes alış verişlerini duyarken bir yandan da geri planda ağır ağır inşa edilen sonik bir dünya kendini belli ediyor. Aslında albümün genelindeki tınıyı en eksiksiz yansıtan anlarsa, parçanın son yarım dakikasına denk geliyor. Hem insan sesinin yalınlığı hem de elektroniklerin getirdiği endüstriyellik kendini aynı seviyede belli ediyor. Albüm akışı itibariyle de, gerçekten büyük bir titizlikle dizilmiş şarkılardan oluştuğunu dinleyicisine rahatlıkla hissettiriyor. -11, çok geniş bir ses skalası kullanılarak oluşturulmuş olmasına rağmen eşine az rastladığımız türden bir müzik karakteri sunuyor. Ricardo Dias Gomes, yılın sonlarına geldiğimiz günlerde, benim için 2015’in en önemli keşiflerinden biri oldu.

- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -

Image

Yumuşacık, etnik ve hayalperest: Khruangbin

Yazı: Ege Yorulmaz, İllüstrasyon: Eren Arpacı

Texaslı üçlü Khruangbin, caz ve atmosferik müzik elementlerini, etnik funk sesleriyle birleştirebilen henüz iki senelik bir grup. 2013’te yayınladıkları single “A Calf Born in Winter”, grubun yumuşacık ve masalsı tarzını tanımlayıcı nitelikte. Onu izleyen albüm The Infamous Bill, grubun kendisinin de belirttiği üzere etkilendikleri 60’ların Thai Funk albümlerinden daha belirgin izler taşıyıp, masalsılığını kaybetmeden daha etnik ve kendine has seslerle dolu bir albüm.

Kayıtlarını Texas’ta şehirden ve kalabalıktan uzak bir çiftlikte yapan grubun tarifi, her ne kadar Frank filmindeki deneysel müzik üretimini çağrıştırsa da, Khruangbin’in müziği o çiftliğin temiz havasını ve dinginliğini size getirebiliyor. Çoğunlukla enstrümantal kayıtlarıyla, kolay dinlenen müziğin en sofistike hâllerinden biri olan Khruangbin’den en son geçtiğimiz aylarda “White Gloves” isimli single’ı dinledik. Yeni albüm The Universe Smiles Upon You ise kasım ayının başında dinleyiciyle buluşuyor. Heyecanla beklediğimiz albüm bir önceki albümün aksine oldukça uzun olmasıyla bizi Khruangbin’e doyuracağa benziyor!

ÖNCEKİ Güzel melodilerin arasından parlayan bir ses: Nilipek. SONRAKİ “Politik şiddetin olduğu her yer”: Emin Alper’le Abluka üzerine
Bu yazıyı paylaş