Bu yıl tarih değişikliği nedeniyle, her yıl olduğu gibi ekim ayında değil, 29 Kasım – 6 Aralık tarihleri arasında gerçekleştirilecek 52. Uluslararası Antalya Film Festivali’nde uzun zamandır merak edilen çok sayıda film prömiyer yapacak.

- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -

Ulusal ve Uluslararası Yarışma filmlerinin yanısıra Dünya Sinemalarından, Ustaların Gözünden, Geceyarısı Gösterimleri ve Spotlar Altında gibi bölümleriyle Antalyalı izleyicileri dünya sinemasının son dönem başarılı filmleriyle buluşturmaya devam eden Uluslararası Antalya Film Festivali’nin, bu yılki programında da yarışmalı bölümler dışında gösterilecek olan ve Cannes, Berlin, Venedik, Sundance gibi önemli festivallerin ana yarışmalarında boy göstermiş, ödül kazanmış ya da kendini, sessiz sedasız bir grup izleyiciye hayran bırakmış çok sayıda film yer alıyor.

TÜRKİYE PRÖMİYERİNİ YAPANLAR

Cannes Film Festivali’nde bu yıl Eleştirmenler Haftası bölümünde gösterilen ve son zamanların en beğenilen ilk filmlerinden birine dönüşen, Trey Edward Shults imzalı Krisha, bu yıl prömiyerini Antalya’da gerçekleştirecek filmlerden. Shults’un bir şükran günü yemeği için bir araya gelen aile üyeleri arasında dolanan kamerasından, kahramanımız Krisha’nın karanlık, gelgitli ruh dünyasının derinliklerine indiğimiz film, son dönem Amerikan bağımsız sinemasından çıkan en etkileyici dramlardan biri.

!f İstanbul’da seyirci karşısına çıkan bir önceki filmi Blue Ruin’le dünya çapında çıkış yakalayan Jeremy Saulnier’nin imzasını taşıyan ve yine tekinsiz Amerikan bağımsızlarından Green Room da, Cannes’da Yönetmenlerin On Beş Günü bölümünde dikkat çekmiş, daha sonra Texas’ta Fantastic Fest’in de büyük ödülünü kazanmış, sinir bozucu bir gerilim filmi. Suça bulanmış bir kulüp olduğundan habersizce konser verdikleri mekânda, beklenmedik bir cinayet tanıklığı sonrası hayatta kalma mücadelesi veren bir müzik grubunun endişeli üyelerini soluksuz bir maceranın içine hapseden Green Room, Saulnier’nin atmosfer yaratma beceresini bir kez daha gözler önüne seriyor.

2009 yapımı I Am Love’ın ardından bir süredir sesi soluğu çıkmayan İtalyan yönetmen Luca Guadagnino’nun bir kez daha başrole Tilda Swinton’ı taşıdığı ve yanına Ralph Fiennes ve genç kuşağın başarılı isimlerinden Matthias Schoenaerts ve Dakota Johnson’ı eklediği yeni filmi A Bigger Splash de Venedik Film Festivali’nde Altın Aslan yarışının ardından, Türkiye’deki ilk gösterimini Antalya’da gerçekleştirecek filmler arasında. Seyircisini bir kez daha seksî bir gerilimin girdabına çeken film, başarılı müzik çalışmasıyla da Venedik’ten özel bir ödülle ayrıldı.

Dünya prömiyerini gerçekleştirdiği Sundance Film Festivali’nden bu yana büyük gürültü koparan ve Türkiye’de de bir süredir merakla beklenen belgesel The Wolfpack, Tim Roth’un başrolünde harikalar yarattığı Meksika yapımı drama 600 Miles, Penelope Cruz’un hem yapımcılığını, hem de başrolünü üstlendiği ve yönetmen koltuğunda Julio Medem’in oturduğu epey acılı melodram Ma Ma, Hindistan sinemasının bu yıl en çok izlenen ve uluslararası arenada en büyük başarıyı kazanan filmlerinden Dhanak ve Umrika da bu yıl festival kapsamında ilk kez Türkiye gösterimi yapılacak filmler arasında.

USTA SİNEMACILARIN GÖZÜNDEN

Dünya sinemasının usta isimlerinin son filmlerini bir araya getiren bölümde seyirci karşısına çıkacak filmler arasında, sinema tarihinin klasikleşmiş bazı başyapıtlarının altında imzası bulunan isimler yer alıyor. İtalyan sinemasının en büyük isimlerinden Taviani kardeşlerin 13. yüzyılda geçen ve Bocaccio’nun hikâyelerinden yola çıkan, özellikle sanat, görüntü yönetimi ve kostüm dizaynı konusunda ders niteliğindeki son filmleri Wondrous Bocaccio bölümün öne çıkanları arasında.

Rus sinemasının ustalarından Nikita Mikhalkov’un, 1994 yapımı başyapıtı Burnt by the Sun’a çektiği devam filmlerinin ardından bir kez daha savaş dönemine odaklandığı üç saatlik epik dönem filmi Sunstroke, Türkiye’de ilk kez Ustaların Gözünden bölümünde seyirci karşısına çıkacak.

Bölümde yer alan bir diğer film ise Atom Egoyan’ın bu yıl Venedik Film Festivali’nde yarışan ve özel bir ödül kazanan, Toronto ve Hamburg’da da dikkat çeken son filmi Remember. Auschwitz’den sağ kurtulduktan on yıllar sonra, ailesini öldürenlerin peşine düşen yaşlı bir adamın hikâyesine odaklanan filmde Christopher Plummer başta olmak üzere Martin Landau ve Bruno Ganz gibi ustaların enfes performansları görülmeye değer.

İngiliz sinemasının ustalarından Stephen Frears’ın spor tarihinin en büyük skandallarından biri olan Armstrong olayını mercek altına alan son filmi The Program, Polonya sinemasından çıkmış çok sayıda başyapıtta imzası bulunan Jerry Skolimowski’nin usta işi son filmi 11 Minutes ve sinema ile dansı her daim muazzam bir armoni içinde buluşturan İspanyol sinemacı Carlos Saura’nın Argentina’sı bu yılki programın ustalara ayrılan bölümünde gösterilecek diğer filmler.

YILIN FESTİVAL HİTLERİ

Dünyanın en büyük festivallerinde prömiyer yaptıktan sonra tüm dünyada gezmeye başlayan ve bir kısmı bizde de bazı büyük şehirlerde görücüye çıkmış çok sayıda güçlü film, Antalyalı sinemaseverlerle de buluşuyor.

Cannes Film Festivali’nin bu yılki ödül listesinden Altın Palmiye’nin sahibi Jacques Audiard imzalı Dheepan, Jüri Büyük Ödülü’nü kazanan yılın en iyilerinden Son of Saul, Jüri Özel Ödülü’nün sahibi Yorgos Lanthimos imzalı, deha ürünü The Lobster, Dünya Sinemalarından bölümünde seyirciyle buluşacak. 

Yine Cannes’ın ana yarışmasından Jia Zhang-ke imzalı Mountains May Depart, Belirli Bir Bakış bölümünün öne çıkan filmlerinden Noami Kawase’ni Sweet Red Bean Paste’i, aynı zamanda festivalin konukları arasında yer alacak İranlı kadın yönetmen Ida Panahandeh’in Nahid’i, Mustang’in de senaristlerinden Alice Winocour’un Disorder’ı (Maryland), Brillante Mendoza imzalı Taklub ve Yönetmenlerin On Beş Günü bölümünden iki Fransız harikası My Golden Days ve The Brand New Testament da Antalyalı sinemaseverlerin karşısına çıkacak.

Sundance Film Festivali’nde bu yıl Dünya Sineması bölümünden En İyi Yönetmen Ödülü sahibi The Summer of Sangaile ve Dramatik bölümünden En İyi Yönetmen Ödülü’nü kazanan tüyler ürperten gerilim The Witch de festivalin diğer hit filmleri arasında.