Yakın zamanda keşfettiğimiz, etkilendiğimiz ve paylaşmak istediğimiz müziklerden bir seçki.
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Hip hop gezegeninde bilinmeyene yolculuk: OCnotes
Yazı: Busen Dostgül – İllüstrasyon: Cihan Gelerli
Seattle hip hop sahnesinin yetenekli ve bir o kadar da üretken isimlerinden olan OCnotes, bugüne kadar yayınladığı EP’ler ve albümlerle bitmek bilmeyen enerjisini nasıl kullandığını açık bir şekilde göstermişti. Sene başından bu yana yayınladığı iki albümden sonuncusu olan Doug Morris’te deneysel bir tavırla analog ve dijital sesleri bir araya getiren OCnotes, aynı zamanda janr farkı gözetmeksizin caz, R&B, hip hop, funk ve dahasına dair detaylara da yer veriyor.
Beat’lerle içli dışlı olmayı sevdiğini neredeyse her parçasında açıkça belli eden OCnotes’un zaman zaman kullandığı vokaller, yarattığı tarzla bütünleşen detaylardan oluyor. Her ne kadar hâlâ bir plak şirketine bağlı olmasa da hip hop dünyasında ismini duyurmaya başlayan OCnotes, bu sene gerçekleşecek olan Le Guess Who? festivalinde küratörlerden Shabazz Palaces’ın konuğu olarak sahnedeki isimlerden olacak. OCnotes’un aynı zamanda Ishmael Butler, Erik Blood ve Tendai Maraire’la birlikte Seattle’ın önemli kolektiflerinden Black Constellation ekibinde yer aldığını da belirtelim.
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Zihinlerde canlanan huzur dolu bir evren: Badmixday
Yazı: Sibel Engingök – İllüstrasyon: Türksen Kızıl
Anıl Berk Çetin’in müzikal kimliğini oluşturan Badmixday ismi bundan yaklaşık üç sene önce, yaptığı elektronik altyapılı düşük tempo / enstrümantal parçalarla hayatımıza girdi. İstanbul’da yaşamını sürdüren 22 yaşındaki müzisyen / prodüktör ve DJ Anıl Berk Çetin ilk olarak 14 yaşında hip hop beat’leri yazmaya başlıyor ve buradan başladığı müzikal yolculuğu onu şu an bulunduğu noktaya; organik enstrümanlar eşliğinde aksak ritimler ve ruhları okşayan öforik prodüksiyonlar yapmaya kadar götürüyor. Babasının, kendisine küçükken dinlettiği Bob Marley ve Gipsy Kings albümleri Anıl için en başından beri büyük ilham kaynağı oluyor ve kelimelerle arası pek de iyi olmayan birisi için müzikle olan bu ilk etkileşim ona yaratıcılığın sonsuz kapılarını aralıyor.
Badmixday ismi bu zamana kadar kulağınıza yeteri kadar ilişmediyse eğer bunun sebebi geçtiğimiz seneler içerisinde yayınladığı ve global anlamda oldukça başarılı EP'lerle birlikte diğer müzisyenlerle ortaklıklarını sessiz sedasız bir şekilde yapmış olmasından kaynaklı. t.utku (aka utoku, tush), Gökalp K., Kayra & Sorgu ve 90BPM gibi bağımsız müzik sahnesinin yetenekli isimleriyle yaptığı parçalarının yanı sıra kool Asia ve komplxThngs. isimli iki adet EP yayınlayan Badmixday, son olarak A Quiet Mind Awaits albümüyle birlikte en başından beri hak ettiği ivmeyi kazanarak müziğini kitlelere duyurabilmenin keyfini çıkartıyor. Bu zamana kadar dünya çapında birçok grubu ağırlamış Amerika merkezli radyo kanalı KEXP’de DJ’lik yapan Alex Ruder’ın kurucusu olduğu Hush Hush Records’tan çıkan albüm, seslerin kombinasyonu ve onları aktarım şeklinin en güçlü, bir o kadar da mütevazı olarak işlendiği huzur dolu bir evreni zihinlerde canlandırıyor.
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Telaşsız ve büyüleyici: Heroarky
Yazı: Cem Kayıran – İllüstrasyon: Rajab Eryiğit
Alışılmışın dışında fikirler üzerine kurgulanmış atmosferik prodüksiyonlara imza atan Heroarky, sıcak ve bir o kadar da telaşsız şarkılarıyla karşımıza çıkıyor. Tokyo’da doğan ve Sydney’de yaşayan prodüktör, temmuz sonunda yayınladığı ilk EP’si “VO/CE” ile ne yapmak istediğini bildiğini belli eden bir başlangıç yaptı. William Basinski ve Steve Reich gibi minimal ve deneysel yaklaşımlarla tanınan isimleri çağrıştıran biri gizli üç şarkıdan oluşan EP, Heroarky’nin hem fütüristik sesler hem de çeşitli yerlerden topladığı insan seslerinin farklı kullanımlarıyla keyifli bir dinleyiş vaat ediyor.
Sydney’de gündüzleri mültecilere yeni bir hayat kurabilmeleri için gönüllü olarak yardım eden prodüktör, dokunaklı ve incelikli ilk kayıtlarıyla radarımıza girdi ve daha fazlası için sabırsızlanmamıza sebep oldu. EP’ye ismini veren “VO/CE”, boşlukta süzülüyor hissi yaratan vokal sample’ları ve sonik detaylarıyla ilk dinleyişte üzerinizde etkiler bırakan bir şarkı.
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Geçmişle geleceği bir etmek: Kaleema
Yazı: Sava Kayhan – İllüstrasyon: Ekmel Ayar
Bugünlerde kendimizi Kaleema'nın Arjantin'den yükselttiği mistik seslerine bırakmak çok akıllıca bir seçim olabilir. “Kaleema”, insanların ölünce yas tutacağı kişi anlamına geliyor. Bundandır ki henüz keşfetmeyenler yas tutmalı, keşfedenler ise tadını çıkarmalı. Geçtiğimiz haftalarda Tropical Twista etiketiyle ilk albümünü yayınlayan Kaleema, radarlara Chanca Via Circuito'yla yaptığı iş birliği sayesinde takılmıştı.
Arjantinli müzisyen doğaya ait sesler ve trans öğeler kullanarak, insanı astral bir seyahate sürükleyen şarkılar yapıyor. 2016’nın nisan ayında yayınlanan “Nómada” adlı müzik klibinde milenyumun telaşını yok ediyor ve pagan, elf, uzaylı gibi varlıklarla geçmişle geleceği bir ederken, tıpkı müziğiyle de yaptığı gibi onları tek bir güç etrafında da birleştiriyor. Video ve performanslarında kostümlerine önem veren sanatçının hangi çağa ait olduğunu pek kestirememek bir yana, yaptığı müziğin insanı uzun süre bırakmamak üzere içine aldığı da bir gerçek.