Dünyayı değiştirecek güç: Brenda Myers-Powell

Bu yazıyı paylaş
İçerik

Dünyayı değiştirecek güç: Brenda Myers-Powell

Röp: Tuba Altuntaş
ÖNCEKİ İçeriden dışarıya: Onur Saylak SONRAKİ 2015’te sanat: Bir güncel sanat muhasebesi

Sarsıcı belgesel Dreamcatcher’ın konu edindiği derneğin kurucusu ve çalışanı Brenda Myers-Powell’la bir söyleşi.

- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -

Bu yıl Antalya Film Festivali’nde en sık duyduğum şeylerden biri hem ulusalda hem de uluslararasında doyurucu bir film seçkisinin olmasıydı. Pek çok filmde aklım kaldı fakat bir festival çalışanı olarak sadece ve sadece bir filmi baştan sona izleyebildim, o da Dreamcatcher. Ve bingo! Hayatımda iz bırakan bir belgeselle karşı karşıyayım. Konusu oldukça müsait olsa da ajitasyon tuzağına hiç düşmemiş, son derece sarsıcı, gerçek, samimiyetiyle yer yer gözyaşlarına boğan 104 dakikalık bir duygu seli. Sundance Film Festivali’nde ilk gösterimini yapan film sayesinde gerçek bir kurtarıcı olan Brenda Myers-Powell’la tanışıyoruz. İnanılmaz bir kadın. Kendini tamamen seks işçilerini şiddetten ve sokaklardan kurtarmaya adamış biri; Dreamcatcher derneğinin kurucusu ve çalışanı.

Belgesel, Brenda’nın hayatlarını değiştirdiği kadınların hikâyelerinden ve dernek çalışmalarından oluşuyor. Kadınlarla konuşuyor, onlara yol gösteriyor ve en önemlisi onlara ihtiyaç duydukları güveni veriyor. Filmin sonunda neredeyse herkes gözyaşlarını silerek Brenda’yı ayakta alkışlarken o festival izleyicilerine büyük bir sürpriz yapıyor. Elinde mikrofon, filmin sonundaki şarkıya eşlik ederek bir anda salondan içeri giriyor. Hayatımda unutamayacağım anlardan birini yaşatan Brenda’yla röportaj yapma şansı da buluyorum. İstese Amerikan başkanı olabilecek güçte, son derece yetenekli ve ilham verici bu muazzam kadını daha yakından tanımanız için işte bir fırsat!

Dreamcatcher derneğini kurma hikâyeniz nasıl başladı?

Ben 25 yıl seks işçisi olarak çalıştım. Son işimdeki müşterim tarafından arabayla altı blok boyunca sürüklendim. Yüzümün ve vücudumun derisi kopmuş bir halde hastaneye gittim. Hastanedeki polisin beni tanıması ve doktorları uyarması üzerine acilde bana kimse yardım etmek istemedi. Bir doktorun yardımıyla daha önceden bildiğim Genesis House isimli yardım evine ulaştım. Bir buçuk sene kaldığım bu evde hem ruhum hem bedenim iyileşti. İş bulmak ve normal bir insan olmak istedim. Benim gibi olan diğer kadınlara yardım etmek hayattaki en büyük dileğim haline geldi. Böylece Dreamcatcher derneğinin temellerini kafamda atmış oldum. Dreamcather’ın resmi hikâyesi de Stephanie’yle 2008’de başladı. Bu dernekle sokakta çalışan seks işçilerine bu hayat tarzından bir çıkış yolu olduğunu göstermek ve onlara yardım etmek için yola çıktık. Aynı zamanda risk altındaki lise öğrencileriyle de görüşüyor, onlara da yardım eli uzatıyoruz.

Belgeselde yer alan kadınları neye göre seçtiniz? Onlar filmi izlediler ve ne hissettiler?

Belgeseldeki yer alan kadınlar hayatlarını değiştirmeye karar vermiş ve seslerini duyurmak isteyen kişilerdi. Onlarla geçen konuşmalarımızda tek ihtiyaçları olan şeyin güven olduğunu fark ettim. Onlara ne yaşadıklarını çok iyi bildiğimi ve bunu değiştirebileceklerini bıkmadan anlattım. Yaşadıkları hayatın kendi hatası olduğunu düşünen bu kadınlara bu hayatı hak etmediklerini defalarca hatırlattım.  Dolayısıyla ben onları seçmedim, onlar beni seçti. Bu hayat tarzında mağdur olan insanlarla ilgili bir araştırmanın içindeydim. Kim Longinotto, benim bu sürecimi filme alıyordu. Bu kadınlar beklemediğim kadar rahat davrandılar hikâyelerini anlatırken. Ben de onların rahat olmasından çok memnun kaldım.

Image

Belgeselin gösterildiği festivallerde tepkiler nasıldı?

Filmi herkes çok sevdi ve herkesi ağlatan bir film oldu. Her seferinde salondan ağlayarak çıkan insanları gördüğümde şaşırdım hatta. Aslında ben bile hâlâ her izlediğimde ağlıyorum. İnsanların da benim gibi bir tepki vermesi beni hem şaşırttı hem de mutlu etti açıkçası. Bu filmin gerçekçi olmasını istedim. Girmediğim alan olmadı o yüzden. Bir hikâye anlatırken her yönüyle anlatmak gerekir yoksa yarım ve eksik kalır. 

Filmde sadece kadın değil erkek hikâyesi de var. Mesela kadınları pazarlayarak hayatını kazanan Homer ve değişen hayatı. Onun değişimi nasıl oldu?

Ben hayat kadınıyken benim pezevengimle Homer arkadaştı ve Homer’ın fahişesiyle dördümüz arabada sık sık yolculuk ederdik, işe çıkardık. Homer’ın değişimini gözlemleme şansım oldu. Yıllar içinde adım adım değişti. Eskiden nasıl kötüyse şimdi bir o kadar iyi insan. Risk altındaki lise öğrencileriyle yaptığımız akşam görüşmelerinde onu da konuşmacı olarak davet ediyorum. Çünkü bu hayat tarzının içinden gelen bir insan dinlemenin daha etkili olacağını düşünüyorum. Bu hayat tarzının o kadar da gösterişli olmadığını aktarabilecek bir insan Homer. Şimdi derneğimizin şoförü ve artık bizim için çalışıyor.

Son olarak devlet sizi destekliyor mu yoksa tek para kaynağı bağışçılar mı? Gelecek günlerde yapacaklarınız?

Çok iyi bir soru. Dreamcatcher sadece ve sadece bağışlarla hayatta kalan bir kurum. Herhangi bir devlet desteği almıyoruz. Hapishanedeki kadınlara yardım ettiğim tam zamanlı bir işim var. Bu işten kalan zamanda tüm konsantrasyonumu Dreamcatcher’a veriyorum. Hedefimiz yarım milyon dolar bağış toplayabilmek. Böylece Dreamcatcher’ı tam zamanlı bir iş haline getirebiliriz. Ve bu para bize Dreamcatcher’ı daha ileriye taşıyacak itici gücü vereceğine inanıyoruz.

Çeviri: Gamze Okutucu

ÖNCEKİ İçeriden dışarıya: Onur Saylak SONRAKİ 2015’te sanat: Bir güncel sanat muhasebesi
Bu yazıyı paylaş