“Sanatın karmaşık olmasını istemiyorum”: Senon Williams

Bu yazıyı paylaş
İçerik

“Sanatın karmaşık olmasını istemiyorum”: Senon Williams

Röp: Deniz Cuylan - Foto: Marc Walker - Çeviri: Nihan Bayram
ÖNCEKİ Bant Mag. SONRAKİ A’dan Z’ye: PJ Harvey

Dengue Fever ve Radar Bros.’un biricik Senon Williams’ı ilk sanat sergisini Los Angeles’daki Matrushka Construction’da açtı. Bir araya gelip biraz tako siparişi verdik ve açık ve gönülden çizimleri ve heykelleri hakkında konuştuk. 

- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -

“Uzaylılar yeryüzüne inse ve bize öfkelenmeye başlasalar dahi, insanlar daha iyi bir yaşam şansına sahip olabilmek için diğer insanları öldürmenin bir yolunu arayacaktır. Bu yüzden toplum olarak ölüme mahkûm olduğumuzu düşünüyorum ama sen ve ben hâlâ eğlenebiliriz.”

Image

Los Angeles'la başlayalım. Orda mı doğup büyüdün?

Evet, Miracle Mile’da büyüdüm. La Brea Tar Pits’in bulunduğu eski bir şehir merkezi orası. Annem hâlâ aynı evde yaşıyor. Ben başka yerlerde de yaşadım. 1989’dan 1991’e kadar iki yılımı New York’ta geçirdim. Bu zaman dilimi sanat dünyasıyla ilk tanıştığım yıllar. Galerilerde çalıştım. Aynı zamanda sanat eserlerini taşıyan bir kamyonda çalıştım.

Büyürken her zaman sanatla ilgili miydin?

İlkokulda yaptığım oldukça düzgün çok fazla çizimim var. Eskiden savaşın, silahların ve işkence aletlerinin detaylandırılmış çizimlerini yapardım. Şu anki çizimlerim onlardan çok farklılar. Sanırım insanlığı bir bütün olarak düşünmüyordum ama her şey kesinlikle aynı yerden geliyor.

O dönemlerde etkilendiğin temel şeyler nelerdi?

Kesinlikle müzik. Punk rock. Aynı zamanda, ergenlik dönemlerimde Fritz the Cat ya da Robert Crumb’ın Mr. Natural’ıyla fazlasıyla ilgileniyordum. Onlar müstehcen olmanın çok ötesindeler. Sadece pornografik değil gerçekten iğrençler. Çocuklarının izlemesini kesinlikle istemeyeceğin cinsten. Babamla iyi kalpli Archie’yi almak için çizgi roman dükkânına gidişimizi hatırlıyorum. Mr. Natural’ı görür, babamı onları almaya içinde ne olduğunu çaktırmadan nasıl ikna ederim diye düşünürdüm.

Çizimlerinde her zaman çizgi romanlara benzeyen yazılar kullanıyor muydun?

Her zaman kelimeleri resimlerle birleştiririm ama kelimeler resimlerle hep eşleşmiyor. Örneğin, parkta oturup insanların geçip gitmelerini izlerken, bir adamın kapıyı açtığını çizebilirim ama altyazı “adam kapıyı açar” yerine “adamın karnı aç” olabilir.

Image

Image

Serginin basın açıklaması senin gerçek arayışından bahsediyor. Ne tarz bir gerçeğin peşindesin?

Benim için, gerçek her zaman anlamaktır. Sanırım çoğu eserim ille de cevabını bilmediğim soruları ortaya çıkarmaya çalışıyor. İnsanların hiçbir şekilde bir anlam ifade etmediğini hissediyorum ve biz hayattan sürekli bir anlam çıkarmaya çalışıyoruz. Sergi için hazırladığım tüm çalışmalar insanlık ya da benim insanlık hakkındaki garip hislerimle alakalı. Kendimi politik bir birey olarak görmüyorum ama politik inanışlarım bir şekilde çizimlerime yansıyor. Ben sanatın karmaşık olmasını da istemiyorum. Sanatçıların varmaya çalıştığı sonuçların sanat eserlerinde belli olmamasından hoşlanmıyorum. Bu yüzden ben sanatı kendim için daha basit yapmak istiyorum.

Kendi sanatını nasıl eleştiriyorsun? Doğru ve yanlışı nasıl ayırt ediyorsun?

Çizimin ardında bir tarz tutku olmalı. Bu tutku ruhun önemli bir bölümünü yansıtmak zorunda. Benim için bunu ortaya çıkarmak çok kolay. Ve ben ruhun evrensel olduğunu düşünüyorum. Senin yetiştirilme tarzın ya da benimki fark etmez, aynı şeyi yine de hissedebiliriz.

Image

Image

Bu bizi “Will the Last Two Fight”a (Sona Kalanlar Kavga Edecek mi) yöneltiyor. Bir grup insanla ortak bir paydada tartışmanın mümkün olduğunu düşünüyor musun? Sence bir arada var olmayı başarabilecek miyiz?

Benim etrafımdaki bireyler için iyimserim ama bütün insanlık için değilim. Umuyorum ki benim çocuklarım doğayla iç içe olabilecek, kayalardan bir nehre atlayabilecek ve inandıkları şeyler için savaşabilecekler ama bütün insanlık için herhangi bir dünya barışı birleşmesi olacağını sanmıyorum. Uzaylılar yeryüzüne inse ve bize öfkelenmeye başlasalar dahi, insanlar daha iyi bir yaşam şansına sahip olabilmek için diğer insanları öldürmenin bir yolunu arayacaktır. Bu yüzden toplum olarak ölüme mahkûm olduğumuzu düşünüyorum ama sen ve ben hâlâ eğlenebiliriz.

“Manipulations Against the Rigors of Life” (Hayatın Zorluklarına Karşı Manipülasyonlar) ile kastettiğin şey bu mu?

Kamboçya’daki yakın bir arkadaşımla konuşuyordum. Tapınaklara benzeyen küçük Budist pagodalarından birine girdik. Güneş içeri aynı çizimlerdeki gibi giriyordu. İbadethanelere girdiğinde, bir anda coşkulu hissedersin. Bu güzel ışık seni etkiler, daha büyük bir güçten bahsederler ve kaderin gökyüzüne ulaşmak ve bütün hayallerini gerçekleştirmektir. Kendini daha yetkili hissedersin ve sonunda bir bağış yaparsın. Ama sonra sen eve parasız gidersin ve o insanlar ziyafet çekerler. Giderler, fakirlere vaaz verirler ve onlardan tekrar yardım toplarlar. Akıllarından ne geçtiğini bilmiyorum ama ortada bir tür manipülasyon olduğunu biliyorum.

Image

Image

Belki de herkesin bir tür manipülasyonu vardır, olamaz mı? Senin yok mu?

Etrafımı aynı fikirde olduğum şeylerle sarma eğilimindeyim. Bazen etrafımı tartışmaya yol açan ve farklı şekillerde düşünen insanlarla daha fazla çevrelemeli miyim diye düşünüyorum. Hissettiğimin aksi yolda ilerleyebileceğim şeylerden ziyade ilgilenebileceğim şeyleri okuyorum. Ama nasıl manipüle olduğum ya da diğerlerini nasıl manipüle ettiğim zor bir soru. Eğer kendimi bir manipülatör olarak düşünseydim, bu beni geceleri uyutmayan bir şey olurdu.

Son olarak, “Don’t Need the Peak”i (Zirveye İhtiyaç Yok) sormak istiyorum, senin için ne ifade ediyor?

O benim umutlu oluşum. Çoğu eserimin karanlık olduğunu hissettim ve daha umutlu olmaya başladım. “Zirveye İhtiyaç Yok”, benim, “Bulunduğum yerde gayet rahatım, daha yükseği istemiyorum” deme şeklim. Sanat yapabildiğim için çok mutluyum. Gruplarım Radar Bros. ve Dengue Fever’la, bu sergiye ön ayak olacak hayat deneyimi kazandım, bu da bana eserlerimi sunma güveni verdi. Bunun için minnettarım.

Image

Image

 

ÖNCEKİ Bant Mag. SONRAKİ A’dan Z’ye: PJ Harvey
Bu yazıyı paylaş