Jonathan LeVine seçti: Dünyanın dört bir yanından tuhaf yol kenarı atraksiyonları

Bu yazıyı paylaş
İçerik

Jonathan LeVine seçti: Dünyanın dört bir yanından tuhaf yol kenarı atraksiyonları

Yazı: Leyla Aksu
ÖNCEKİ Pelin Esmer seçti: Amerikalı düşünür Emerson üzerine bir yazı

“Dünyanın farklı noktalarında bulunan tuhaf yol kenarı duraklarından bir seçki yapmaya ne dersiniz?

Jonathan LeVine

Image

- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -

Bir asfalt macerası: Yol kenarı atraksiyonları

Jonathan LeVine, New York Chelsea’de kendi ismini taşıyan sanat galerisiyle aktivitelerini 2005’te başlattı. O günden bugüne açtığı sergileri dijital platformlar aracılığıyla takip ederek, onun sayesinde birçok sanatçının üretimiyle tanıştık, kimilerini dergimizin sayfalarında ağırladık. 2017’de Jersey City’de yeni mekânına yeni bir isimle (Jonathan LeVine Projects) taşınan bu mekân, geleneksel galeri formatından uzaklaştığı yeni oluşumuyla izleyicilere ve sanatçılara yaratıcı iş birlikleri ve programlar sunuyor. Jonathan LeVine, özel sayımıza konu seçmesi için kendisine yanaştığımızda da çıkageldiği fikirle bizi şaşırttı: Tuhaf otoban kenarı atraksiyonları. 

Uzun araba gezileri, otoyol sistemlerinin ülkeleri kendi içlerinde boydan boya bağlamasıyla özellikle Amerikan kültürünün vazgeçilmezlerinden biri halini aldı. Dünyanın en büyük alabalığından Nicolas Cage’in mezarına, gazeteden yapılmış evlerden klozet kapağı müzelerine, bu yolculuklara eşlik eden, birbirinden garip, gizemli ya da keyifli yol üstü durağından bahsetmek mümkün.

Sanat, kitsch ve ticaretin buluştuğu, yolcuları ıssız yerlerde durmaya ve ceplerinden biraz para çıkartmaya cezbeden bu turistik noktalar, 1920’li yıllardan bu yana dünyanın her yerinde türemeye, uzaklardan yolcu çekmeye devam etse de, bir kısmı da yol kenarında çürümeye terk edilmiş durumda. Sizleri uçsuz bucaksız yollarda ilerlerken bazen insanda çocukken hissettiği heyecanları yeniden canlandıran, bazense insana kafasını kaşıttıracak deneyimler vadeden bu sonsuz sayıdaki çekim noktasının arasından, bizce en tuhafları bir araya getirdiğimiz seçkimize davet ediyoruz.

- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -

Hiljainen kansa (Sessiz İnsanlar) - Soumussalmi, Finlandiya

Soumussalmi açıklarında, Finlandiya’nın 5. otoyolunda kuzeye doğru karların arasından yol alırken, yol kenarında hiç kıpırdamadan sessizce duran, size doğru bakan neredeyse bin kadar insanın ana hatları bir ürpertiyle görüş alanınızda beliriyor. Biraz ürkütücü, biraz komik, bir o kadar da tuhaf ve “Ne alaka?” dedirten bu görüntü, sanatçı Reijo Kala tarafından hiçbir açıklama yapılmaksızın 1988 yılında önce Helsinki mahallesi Lassila’ya kondu, ardındansa bu giydirilmiş korkuluklar 1994 yılında Soumussalmi’nin yol kenarına temelli olarak yerleştirildi. Hareketsizce gelenleri bekleyen bu tarla dolusu insanın gönüllüler tarafından yılda iki kere de bakımı yapılarak kıyafetleri değiştiriliyor.

Image

Image

Image

- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -

Tin Horse Highway (Teneke At Otoyolu) - Kulin, Avustralya

Batı Avustralya’nın uzun ve dolambaçlı yollarının arasında, Perth’in doğusundaki Kulin’e doğru uzanan kır yolu boyunca bir dizi antropomorfik at, giriştikleri farklı gülünç aktivitelerle sürücüleri durmaya davet ediyor. 1990’lı yıllarda Kulin’deki yarışları tanıtmak üzere kasaba sakinleri tarafından geliştirilen fikir doğrultusunda yerli çiftlik hurdalarından bir araya getirilen bu atların sayısı her yıl artmaya da devam ediyor. Tuvalette gazete okuyanından tenis oynayanına, polis arabası yürüteninden gayda çalanına, yerlilerin gözdesi 70’den fazla at, yol kenarında hayatlarını doya doya yaşıyor.

Image

Image

- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -

Cadillac Ranch (Cadillac Çiftliği) - Amarillo, Teksas, ABD

1974 yılında, Amerika’nın efsanevi otoyolu Route 66’in üzerinde Teksas çölüne konan Cadillac Çiftliği, helyum milyoneri 3. Stanley Marsh’ın San Franciscolu sanat kolektifi Ant Farm ile iş birliğinden doğdu. Keops Piramit’inin açısında, batıya dönük olarak burunları toprağa gömülmüş on arabadan oluşan çiftlik, aslında Amerikan otomobil endüstrisinin altın çağına selam duruyor. Ama ilk açıldığında yerlilerin biraz kafasını karıştırdığı için dikildiği gibi yağmalanmaya başlamış. Bu durumu tamamen benimseyen Marsh da o günden beri ziyaretçileri sprey boyalarıyla çiftliğe gelmeleri ve arabaların üzerindeki gün geçtikçe kalınlaşan rengârenk katmanlara kendi izlerini bırakmaları için teşvik ediyor.

Image

Image

- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -

La Mano del Desierto (Çölün Eli) - Atacama Çölü, Şili

Şili’nin kuzeyindeki Atacama Çölü’nün sonsuzluğa uzanan boşluğunda, Antofagasta’nın güneyinden giden Route 5’ın tam 1.309’uncu kilometresinden ayrılan ufak bir asfalt yolun yanından yükseliyor çölün eli “La Mano del Desierto”. Şilili heykeltıraş Mario Irarrázabal bu eli, 1992 yılında, Antofagasta sakinlerinin kendisinden çölün uçsuz bucaksız arazisinde insanlığın kırılganlığını anlatacak bir eser yaratmasını istemesi üzerine hazırladı. 11 metreyi aşan yükseklikteki el, çöl düzlüğünün ortasındaki tek diklik olarak, yarı kuma gömülü bir halde, yardım için uzanıyor. Dünyanın farklı köşelerine başka eller de gömmüş olan Irarrázabal, 24 saat ziyaretçilere açık olan Çölün Eli’nin bir eşini Uruguay sahiline de yerleştirdi.

Image

Image

- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -

Skeleton Man Walking Skeleton Dinosaur (İskelet Dinozorunu Yürüten İskelet Adam) - Murdo, Güney Dakota, ABD

Güney Dakota eyaletinde, US I-90 üzerinden Murdo’ya doğru bitmek bilmeyen çayırların arasında ilerlerken çöken uykuyla mücadele ederken, düzlüğün ortasında tarih öncesinden bir görüntü göze çarpıyor âdeta: devasa iskelet T. Rex’ine tasmasını takmış, baltasını eline alıp yola koyulmuş iskelet bir adam. Clarence Hullinger ve oğlu tarafından 1970’lerde düşünülüp dikilen bu metal ikilinin ilerlediği yoldan devam edenler, aynı aile tarafından kurulmuş, 1880’lerden kalma binalar ve eserlerden oluşan “1800 Town” adlı tarihî kasabayı da bulabiliyor. Gerçekliği net olarak bilinmese de Hullinger’ın, “o da eski, bu da eski işte” mantığıyla heykelleri diktiği söyleniyor.

Image

- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -

Nagoro, Japonya

Özellikle kırsal alanlardaki nüfusu azalmakta olan Japonya’nın Şikoku adasında yer alan ufak bir kasaba olan Nagoro’da bugün 30’dan az kişi yaşıyor. Artan göç ve geride kalanların da yaşının ilerlemesiyle boşalan kasabaya uğrayanları ise farklı bir sürpriz bekliyor. Küçüklüğünde Osaka’ya taşındıktan sonra 2002’de geri dönen Tsukimi Ayano, tam on yıldır kasabadan ayrılan kişileri tek tek pamuk ve bez kullanarak yeniden yaratıyor ve gerçekçi boyutlarda hazırladığı bu korkulukları (kakashi) bir bir kasabaya yerleştiriyor. Kendi ailesinden fertler de dahil olmak üzere bugüne kadar 350’den fazla Nagoro sakininin korkuluğunu hazırlayan Ayano, onların hatıralarıyla kasabanın okulunu, nehir kıyısını ve otobüs duraklarını süslüyor; onları tarlada çalıştırıyor. Ayrıca nisan ve kasım ayları arasında gelenlere ayda bir korkuluk yapma atölyeleri de düzenliyor.

Image

Image

- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -

Barbie Beach (Barbie Plajı) - Turin, Georgia, ABD

Turin, Georgia’da yaşayan Steve ve Linda Quick çifti, arka bahçelerini Amerikan yol kenarı duraklarının en sıra dışı düzenlemelerinden biri için dönüştürdü: güncel olayların tesirinde düzenlenmiş çıplak bir Barbie plajı. 54 ve 16. karayollarının kesiştiği yerde ilanları başlayan ve yavaş yavaş şanı yayılan Barbie Plajı, 2006 Turin Kış Olimpiyatları’yla başlayarak yaz olimpiyatları, İngiltere kraliyet ailesi düğünü, Pride yürüyüşleri ve basketbol şampiyonaları dahil olmak üzere birçok kumlu kutlamaya dahil oldu. Plaj nedeniyle zaman zaman komşularıyla ters düşen Quickler, civarda çekim yapan Walking Dead ekibinin de dikkatini çekmişti; ekip tarafından Steve ve Linda Quick’e hediye edilen zombi Barbieler de artık bu plajda takılıyor.

Image

Image

Image

- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -

Cerne Abbas Devi - Cerne Abbas, İngiltere

A352 üzerinden giderken Dorset yeşilliklerinin arasındaki Cerne Abbas kasabasında, 55 metre uzunluğunda, yere kazılmış, tebeşirden yapılma, eli baltalı çıplak bir dev... İngiliz kırlarına uzanmış yegâne büyük figür olmasa da, en çok sevilenlerinden biri olan Cerne Abbas devinin tam olarak ne zaman oyulduğu aslında bilinmiyor; ya Antik zamanlardan ya da 17. yüzyıldan kaldığı ileri sürülüyor. Kimilerine göre Roma İmparatorluğu’ndan kalma bir Herkül, kimisine göre Kelt tanrısı Nodens, kimisine göreyse Oliver Cromwell’le dalga geçen bir karikatür... Tüm bunlar bir yana, yerli kültüre göre bir doğurganlık sembolü olan Cerne Abbas devini görmek için o gün bugündür çocuk sahibi olmakta zorlanan çiftlerin buraya giderek, üzerinde çadır kurduğu söyleniyor.

Image

Image

- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -

Krafla Jeotermal Duşu (ve musluğu) - Krafla, İzlanda

İzlanda’nın izole köşelerinden birinde, doğanın içerisinde, dünyanın en güzel manzaralı sıcak duşlarından birini almak mümkün... Mývatn gölünün doğusundaki Krafla volkanik bölgesinde jeotermal santrale doğru uzanan ıssız yol kıvrılırken, sağ tarafta beliren ve direkt dağlara bakan bu duşun yanı başında bir de çalışmayan bir lavabo mevcut. Lavabonun tam olarak ne zaman, kimin tarafından ve neden buraya konulduğu bilinmiyor. Ama yol ortasındaki açık duş, termal bir kaynağa bağlı olduğu için yıl boyu gelenleri sıcak suyuyla hazır bekliyor.

Image

Image

- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -

Museum of Everyday Life (Gündelik Yaşam Müzesi) - Glover, Vermont, ABD

US I-91 otoyolundan çıkıp Glover, Vermont’a doğru yol alırken karşılaşılan, eski püskü bir ahırın içine kurulmuş bir yol kenarı müzesi burası. Manifestosu ise “Var olma ve gelişim mücadelemizin kalıntılarını kutlamak” olarak belirlenmiş. Yoldan geçen meraklı izleyiciye her gün fark etmeden kullandıkları ve görünmez kıldıkları eşyaların bilinmeyen tarihçelerini sunuyor. Kurucu Claire Doran, mekânda şimdiye kadar çengelli iğne, kalem, makas ve kibrit gibi eşyalara ithafen düzenlenmiş özel sergilerin de küratörlüğünü üstlenmiş. Her şeye dokunulabilen bu müze, self-servis sistemiyle işliyor ve ayrılırken ziyaretçilerden ışığı ve kapıyı kapatmayı unutmamaları rica ediliyor.

Image

Image

 

ÖNCEKİ Pelin Esmer seçti: Amerikalı düşünür Emerson üzerine bir yazı
Bu yazıyı paylaş