Bütün aşklar yasaldır: Planningtorock

Bu yazıyı paylaş
İçerik

Bütün aşklar yasaldır: Planningtorock

Röp: Aycan Taşyürek, İllüstrasyon: Naz Tansel
ÖNCEKİ 2014’ün süpergrupları SONRAKİ Şarkı şarkı Gaye Su Akyol ve Develerle Yaşıyorum albümü

Planningtorock, İngiliz elektronik müzisyen Jam Rostron’un sahne adı. Cinsiyetçi bir isme sahip olmamak için adını Janine’den Jam’e değiştiren sanatçı, sadece kadınlardan oluşan plak şirketinden üçüncü stüdyo albümü All Love’s Legal’ı çıkardı. Feminist, eşcinsel hakları savunucusu Planningtorock’a bildiri niteliğindeki yeni albümü ve müziği hakkında sorular sorduk.

- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -

Image

- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
All Love’s Legal cinsiyet politikalarına odaklanıyor...
Yakın arkadaş çevremin dışında toplumsal cinsiyet üzerine bir konuşma başlatmak istedim. Yeni albüm bunu yapmak için mükemmel bir araçtı. Bu kayıtla hakikaten kendi politikamı da çözüyorum.

“Bütün aşklar yasaldır aşkı yasallaştıramazsın” ile eşcinsel evliliği vurguluyorsun. Bu konu ve genel olarak albüme dair olumsuz tepki alıyor musun çevrenden?
Çok şaşırdım ama tepkiler şu âna kadar çok olumlu oldu. İnsanlar bu konu üzerine konuşmaya inanılmaz açık ve istekliler. Albümün en başarılı olduğunu hissettiğim unsurlarından biri de şu; kimse şarkı sözlerinin ve adlarının doğrudanlığından rahatsız olmuş ya da yabancılaşmış gibi durmuyor. Sanırım bu konuların ulaşılabilir olması için kasten mutlu ve eğlenceli şarkılar yapmış olmamdan kaynaklanıyor. 

Bu albüm öncekine kıyasla daha çok ses getirdi. W’den beri ne değişti?
Bu albümün mesajı doğrudan ve açık olduğu için sanırım. W siyasî düşünce açısından daha üstü kapalı ve şiirseldi. Bu da neden bahsettiğimi ya da ne hakkında konuşmak istediğimi insanların hemen kavramadığı anlamına geliyordu. W sayesinde All Love’s Legal’ı yapmayı başardım ve işte bu nedenle W’yi çok seviyorum. Bana çok önemli bir şey öğretti ve beni dürttü.

Human Level Recordings adında sadece kadınlardan oluşan bir plak şirketi kurdun. Bu neden önemli ve anlamlı?
Arkadaşım James Murphy ve plak şirketi DFA’ya Planningtorock’a olan destekleri ve sevgileri için minnettarım. Ancak bu albümün üretim sürecinde, müzik yapmanın cinsiyet politikası boyutuyla uğraşmasına, bu konuda bilinçli olmasına ve müzikteki normlara meydan okumasına ihtiyacım vardı. Bu süreç hangi plak şirketi tarafından çıkarılacağını da içeriyordu. Çoğu plak şirketi sadece erkeklerden oluşuyor. Bu yüzden ben de aynı ayrılıkçı yöntemi (dengesizliği tekrar dengelemek için bir araç olarak) kullanmak ve sadece kadın ve eşcinsel prodüktörlerden oluşan bir plak şirketi oluşturmak istedim.

İkili cinsiyet limitlerini aşmak için vokallerini elektronik ortamda bozuyorsun. Bazen farklı şarkıları farklı kişiler söylüyormuş gibi hissettiriyor. Bu vokallerinin özgün olmasını ve dinleyicinin sesine aşina olmasını engelliyor mu? Yoksa tam tersi mi?
Vokallerimin öylesine ayırt edici bir belirsiz kimliği var ki insanlar o şekilde tanıyorlar. Onların kimliği işte bu.

İlginç bir maske kullanıyordun. Bize maskenin hikâyesini anlatabilir misin, kullanmaya nasıl başladın ve neden?
Maskeler ya da benim söylemeyi tercih ettiğim gibi “kask”lar; 2005, 2006 ve 2007’deki ilk konserlerimde şekillendi. Konser verirken şarkılarıma bir şeyler eklemek istiyordum.  Eğlenceli vücut heykelleri sahnedeki cinsiyet varlığımla oynamamı sağladı.

İngiltere’den Berlin’e taşınma nedenin şehrin elektronik müzik kültürü müydü? Berlin müziğini nasıl etkiledi?
2000 yılında Bunny Leif Christensen ile altı aylığına kültürel bir projede çalışmak için geldim. 14 yıl geçti ve hala buradayım. Berlin’e âşık oldum ve burada çok önemli arkadaşlar edindim.

Son olarak bize favori elektronik müzik albümlerini söyleyebilir misin?
Şu sıralar Pursuit Grooves’un yeni albümü Modern Days Mineral’a kafayı takmış durumdayım. rRoxymore’un her şeyini seviyorum ama özellikle Precarious/Precious EP’si ve Paula Temple’ın Colonized EP’si.

ÖNCEKİ 2014’ün süpergrupları SONRAKİ Şarkı şarkı Gaye Su Akyol ve Develerle Yaşıyorum albümü
Bu yazıyı paylaş