Geçmiş ve geleneğin modern gerçeklikle imtihanı: Awazu Kiyoshi

Bu yazıyı paylaş
İçerik

Geçmiş ve geleneğin modern gerçeklikle imtihanı: Awazu Kiyoshi

Yazı: Yetkin Nural
ÖNCEKİ Bant Mag. SONRAKİ Parıldayan dünya ve onun büyülü mensupları: Jonah Samson

Los Angeles County Museum of Art’da geçtiğimiz 2016-2017 mayıs arasında gerçekleşen Awazu Kiyoshi, Graphic Design: Summoning the Outdated sergisinden yola çıkarak Japon grafik tasarım tarihinin önemli figürlerinden olan Awazu Kiyoshi’nin hayatına göz atıyoruz. 

- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -

‘‘BİR GRAFİK TASARIMCININ MİSYONU TAŞRANIN ŞEHRE UZANMASINI, FOLKLORUN ÖN PLANA ÇIKMASINI, GEÇMİŞİN UYANMASINI VE ZAMAN AŞIMINA UĞRAMIŞ OLANIN TEKRAR ORTAYA ÇIKMASINI SAĞLAMAKTIR.’’

Image

Bu sözler Japon illüstratör, tasarımcı ve sanatçı Awazu Kiyoshi’ye ait. Japon grafik ve kentsel tasarım dünyasının önemli figürlerinden biri olarak kabul edilen Awazu özellikle İkinci Dünya Savaşı sonrasında Japonya’da yükselmekte olan, tasarımlarda evrensel geçerliliğe sahip simgelerin ve minimalist yaklaşımın izinden giden modernist akıma karşı kürek çekerek ortaya koyduğu bireysel ifadeyi, deneyselliği, figüratif ve tipografik dışavurumculuğu savunan avangart stiliyle tanınıyordu. Önceden planlanmış ahenkli kompozisyonu ve işlevsel tasarım vizyonunu reddeden sanatçı, sürrealizm akımından da etkilenerek kolaj / montaj teknikleriyle serbest çağrışım, geleneksel sembolizm, bireysel hayal gücü gibi kavramları benimsedi.

Tamamen kendi kendini eğiterek bir parçası haline geldiği sanat ve tasarım dünyasında esas olarak 1955 yılında Give Back Our Sea [Denizimizi Geri Verin] isimli poster çalışmasıyla Japan Advertising Artists Club ödülünü kazanan Awazu aynı zamanda kariyeri boyunca hem kendi ülkesinde hem de dünyada olup biten sosyo-politik meselelerle de yakından ilgiliydi.

Image

Image

Tasarımcı: Toplumun dışında gezinen bir birey

Grafik tasarımda ilk olarak Batı modernizminden etkilenen Awazu daha sonraları bu stilin insan davranışını etkilemek ve kontrol etmek için ne derece etkili bir araç haline geldiğini fark ederek tüm yaratıcı enerjisini bu kontrole karşı bir muhalefet yaratmak için kullandı. Modern teknolojiyi ve onun yarattığı tasarımsal egemenliğe ‘‘uzaktan, bir büyükannenin bakış açısıyla’’ yaklaşmak gerektiğini savunan Awazu modern şehrin insan algısını kodlayan ve toplumun günlük gerçekliğini üreten işaretler, semboller, reklamlar vb. tasarım bildirgeçlerinin ağında gerilla taktiklerle oluşturulan, ‘‘sukima’’ kelimesiyle tanımladığı boşlukların, kırılmaların ve müdahalelerin öneminin de altını çiziyor ve bu ‘‘boşlukları’’ modern şehrin üzerini örterek bastırdığı, bir nevi ‘‘sterilize ettiği’’ sosyal ve kültürel zenginliğin tekrar ortaya çıkarılmasına yarayacak bir sanatsal üretim olarak tanımlıyordu.

Deneysel ifadeye önem veren Awazu, tasarımsal stil ve teknikler arasında serbest geçişlere verdiği önemi şu şekilde dile getiriyordu: ‘‘Tüm ifadesel alanlarda, sadece ifadenin formları arasındaki sınırları kaldırmakla yetinmiyorum, aynı zamanda sınıf, kategori, eşitsizlik, sanatta oluşan aşağı ve yukarı doğru olan hareketsel bölünmeyi de kaldırmam gerekiyor.’’

Image

Image

Metabolizm

Sanatçının Japon modernizmine muhalif duruşu ve sosyo-politik perspektifi onun aynı zamanda 1960’larda Japonya’da kentsel tasarım ve mimari alanlarında dönemin önemli avangart oluşumlarından biri olan ve genel olarak genç mimarların ortaya koyduğu Metabolizm akımının tek grafik tasarım kökenli üyesi olmasını sağladı.

İkinci Dünya Savaşı sonrası kendini yeniden yapılandıran Japonya’da ortaya çıkan Metabolizm akımının üyeleri Awazu Kiyoshi’nun yanı sıra Noboru Kawazoe, Kiyonori Kikutake, Kisho Kurokawa, Fumihiko Maki, Masato Otaka ve Kenzō Tange gibi çoğu mimar olan isimleri içeriyordu. 1960 yılında gerçekleştirilen Dünya Tasarım Konferansı için kaleme aldıkları Metabolism 1960: Proposals for a New Urbanism [Metabolizm 1960: Yeni Bir Şehircilik İçin Öneriler] isimli kısa kitap/manifestoda akımın ana hatlarını tanımlayan grup, şehri modernist perspektifin işlevselci ve mekanik yapısalcılığından çıkartıp, yaşayan ve değişen organik bir metabolizma olarak algılanması gerektiğini savunuyordu. Bu anlamda değişime ve dönüşüme açık mega yapılar tasarlayan akım, aynı zamanda kimileri tarafından modern mimarinin en son gerçek avangart akımı olarak da tanımlandı.

Mimari ve şehir tasarımı çalışmalarında boy gösteren ilk grafik tasarımcılardan biri olan Awazu, 1960’larda Musashino Art University’de ders verdiği dönemde tanıştığı mimar Minoru Takeyame’yle Tokyo’nun eğlence sektörünün konumlandığı Kabukicho bölgesinde bulunan Nibankan binası için iş birliğinde bulundu. 1970’de inşa edilen ve içinde çeşitli bar, kulüp ve saunaların bulunduğu Nibankan binasının dış cephesinde bulunan beton ve metal tabakaların üzerine yapılacak grafik çalışmalar için Awazu’yla çalışan Takeyama sanatçıyı, ‘‘Çok etkileyici bir insandı’’ diye tanımlıyor ve ekliyor: ‘‘O dönemde hiç kimse bir grafik tasarımcıdan bir binanın dış yüzeyinde çalışmasını istemiyordu.’’ Grafik tasarım tarihine adını yazdıran etkileyici Nibankan binası Amerikalı mimari teorisyeni ve peyzaj tasarımcısı Charles Jencks’in 1977 yılında yayınladığı The Language of Post Modern Architecture [Post Modern Mimarinin Dili] kitabının da kapağını süsledi.

Image

Image

 

 

 

 

 

ÖNCEKİ Bant Mag. SONRAKİ Parıldayan dünya ve onun büyülü mensupları: Jonah Samson
Bu yazıyı paylaş