Sporun başından beri önemli bir parça olan fakat uzun yıllar gözden kaçırılan bu alan, günümüzün globalleşen dünya şartlarında âdeta bir pırlanta gibi ışıldıyor. Nedeni basit. Zafere giden yolda artık sadece sporcu baz alınmıyor. Sporcuya atfedilen özelliklerin neredeyse tamamını bünyesinde barındırma mecburiyeti bulunan yenilikçi tasarıma sahip spor ürünleri de yarışın çok önemli bir parçası. 

Rusya'nın başkenti Moskova'da lansmanı yapılan Nike Tiempo 7, hem sporcu ihtiyaçlarına getirdiği yenilikçi bakış hem de gündelik hayatımıza kazandıracağı yenilikler bakımından fazlasıyla heyecan ve merak uyandırdı. Lansman programı dahilinde yer alan katılımcılar ile Tiempo Legend 7'yi geçmiş ve gelecek perspektifinden değerlendirme fırsatı bulduk. Sporun teknoloji odaklı gelişimine ilk ışığı eski Chelsea futbolcusu Alexei Smertin tuttu:

“1998 yılında Nike ile sözleşme imzaladığımda ilk Tiempo modelini denemiştim. Çok ağır bir ayakkabıydı. Bugün lansmanı yapılan modele baktığımda ilk düşüncem teknolojinin ne kadar ilerlediği oldu.”

Tiempo'nun yeni jenerasyon modelini anlatan Nike'ın futbol ayakkabılarından sorumlu ürün yöneticisi Joel Bagby ise Tiempo 7'nin sporcuların sahada ihtiyaç duyulmasından önce çekiş gücünü maksimize ederek ileri teknolojiyi sporcu zekâsının hizmetine sumasının çok önemli bir teknolojik gelişme olduğunu hatırlattı. 

“Profesyonel sporcuları gördüğünüz anda aklınıza birçok ihtiyacınız olduğu gelir. Hız, kendine güven, güç ve çok daha fazlası. Bunları kendinizde bulmanız gerekir. Elbette bunları hayata geçirmeye çalışırken yanınızda size destek veren ileri bir teknoloji olması çok yararınıza olur ”
Matt Murray / Eski futbolcu (Wolverhampton Wanderers)

Popüler kültürün teknolojiyle adım adıma ilerlediği zamanlarda yaşıyoruz. Bir ürün tasarlanırken bitmiş hali ana hedef olsa da tasarım sürecinin detaylı okumasını yapabilmek artık bir gereklilik haline dönüştü. Bu durum da tasarımcılara daha geniş bir etki alanı sunuyor. Tiempo da bu felsefenin en etkili örneklerinden bir tanesi olarak karşımıza çıktı. Oldukça hafif olmasının yanında organik (deri) ve teknolojinin (flyknit) harika bir birlikteliği olma özelliğiyle oldukça merak uyandıran bir model olan Tiempo, bir dönüşüm anlayışının temelini oluşturacak kadar detaylı bir alana etki etmeye aday.

Sınır konseptinin gittikçe anlamsızlaştığı spor dünyasında, sporcular günlük hayatımıza da düşündüğümüzden çok fazla etki ediyor. Saha için yaratılan bir teknolojinin çok boyutluluğu sporcular üzerinden okunarak eş zamanlı olarak daha geniş bir perspektifte ele alınıyor ve deneniyor. Tiempo Legend 7 de bu alanda ileriye dönük çok fazla umut vaat eden bir tasarım ve teknolojiye sahip. 

"Nike'ın merkezi olan Oregon tesislerinde çok geniş bir sporcu destek birimimiz var. Burada futbolculardan maraton koşucularına kadar birçok atlet ve sporcu teknoloji ekibimiz ile birlikte çalışıyor. Bu birliktelik günlük yaşantımıza etki edebilecek birçok teknolojik gelişimi önceden fark etmemizde bize çok yardımcı oluyor. Profesyonel sporcular daima kendileriyle mücadele ettiklerinden kısa süre içerisinde ileri teknolojik buluşlar gerçekleştirebiliyoruz. Sonra bu teknolojileri gündelik hayat koşullarına uyarlıyoruz."
Joel Bagby / Nike'ın Futbol ayakkabılarından sorumlu ürün yöneticisi 

Joel'in bahsettiği tasarım konsepti aslında bir bakıma anı yakalarken aynı zamanda geleceğe de yol almak manasına geliyor. Gelişim insanoğlunun en eski dürtülerinden ve gelişim adına kazanılan zaferlerin en önemlileri bugünle yetinmemekten geçiyor. Bu anlamda Tiempo Legend 7 ile çok zor bir yükün altından başarı ile kalkıyor. Teknolojiyi kültürle bir arada üreterek daha geniş bir alanda etki yaratmak ana amaç iken sporun bugününde yenilikler getirmek her tasarımın başlangıcı olarak kabul ediliyor. 

Bu ilerici felsefenin tarihsel seyrini elbette her iddalı hikaye gibi bir arena tutacak. Tiempo Legend 7 için bu arena Rusya'da gerçekleşecek 2018 Dünya Kupası olacak. Dünya kupasının önemi aşikar olsa da geriye ortaya çıkaracağı yenilikler de son derece merak ediliyor.