2016: Erkek şiddetinin grafiği

Bu yazıyı paylaş
İçerik

2016: Erkek şiddetinin grafiği

Röp: Ekin Sanaç
ÖNCEKİ Westworld: Hiçbir “askiliğin” çıkmayacağı yer SONRAKİ Sanatsal deneyler yapan bir laboratuvar: TOZ Artist Run Space

bianet 2008 yılından beri Türkiye’de erkek şiddetinin çetelesini tutarak bu konudaki yegâne verileri üretiyor. Türkiye’de erkek şiddetinin kapkaranlık 2016 grafiğini paylaşırken Çiçek Tahaoğlu’na da birkaç soru yönelttik. 

- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -

Image

Türkiye’de erkek şiddetinin çetelesini bildiğimiz kadarıyla 2008’den beri tutuyorsunuz. 2008’den bu yana topladığınız verileri karşılaştırdığınızda bugüne dair nasıl bir değerlendirmeniz var? Nelere dikkat çekmek istersiniz?

2008’den bu yana, her sene çeteledeki kategoriler güncellenerek artış gösterdi. Mesela 2013’ten beri “boşanmak istediği için öldürülen kadınlar” bir istatistik haline geldi. 2014’te taciz biçimlerine dijital taciz eklendi. 2015’te taciz ve tecavüz vakalarında mağdurların o kadar büyük bir kısmı çocuklardan oluşuyordu ki okullarda yaşanan cinsel şiddet olaylarına dikkat çekmek istedik, bir sonraki seneyse çocuk istismarını ayrı bir kategori olarak raporlamaya başladık. 2016 çetelesinde Türkiye’de erkek şiddeti sonucu öldürülen Suriyeli mülteci kadınlar yer aldı. Çetelelerden çıkardığım sonuç şu: şiddet uygulayan erkekler her fırsatı değerlendiriyor, kadınları öldürmek/yaralamak için yaratıcılıkta sınır tanımıyor. Cezasızlıkla karşılandıkça cesaretleniyor, pervasızlaşıyor. Seneden seneye bizim “buzdağının görünen kısmı” olarak adlandırdığımız sayılarda inişler ya da çıkışlar olsa da şiddet azalmıyor, sayılar azalsa bile şiddetin dozu artıyor.

Yine 2008’den bu yana, ulusal ve yerel basına yansıyan bu olaylara dair yapılan haberlerin dilinde dikkat çekmek isteyeceğiniz herhangi bir değişim gözlemliyor musunuz?
Haber dili olumlu yönde değişiyor. Artık öldürülen ya da fiziksel/cinsel şiddete maruz kalan kadınların suçlandığı, şiddeti hak ediyormuş gibi yazılan haberleri, “şok şok şok” haberciliğini daha az görüyoruz. Eski haberlerin aksine, kadın hakları konusunda bilgilendirici, erkekliğin ve şiddetin övülmediği haberlere de daha sık rastlar olduk. Tabii ki hala korkunç haberler de görüyoruz ama haber dilinde ciddi bir değişim söz konusu ve bu olumlu değişimden bahsetmenin önemli olduğunu düşünüyorum çünkü değişimi kadın mücadelesi mümkün kıldı. Bu arada yerel basının dilinin hala çok sorunlu olduğunu söylemeden edemeyeceğim.

Derlenen haberlerdeki olaylara ilişkin takip mekanizmanızı kısaca anlatabilir misiniz?
Anahtar kelimelerle, bir medya takip sistemi kullanıyoruz. Bu anahtar kelimelere her sene yenilerini ekliyoruz. Yerel basın, ulusal basın ve internet medyasında bu kelimelerin geçtiği haberlerin günlük listesi üzerinden çalışıyoruz. Her gün binin üzerinde haber düşüyor önümüze. Tahmin edebileceğiniz gibi hepsi kadına şiddet haberi değil; siyasetçilerin bıkmadan yaptıkları cinsiyetçi açıklamalar listenin vazgeçilmezi. Eskiden listede çok geniş yer kaplayan futbol haberlerinin (maç kazanınca “tecavüz ettik” diyen teknik direktörler çok yaygın) yerini ise polis şiddeti, devlet şiddeti, hayvanlara şiddet haberleri aldı. Biz de tüm bunları ayıklayıp, erkek şiddeti haberlerini takip ediyoruz.

Çetele tutmak neden önemli? Çetele tutmanın toplumsal farkındalığın artmasında etkili olduğunu nasıl ve nerelerde görmek mümkün oluyor?
Çetelenin en önemli işlevi, bu konuda tek veri olması. Türkiye’de erkek şiddeti ve kadın cinayetlerine ilişkin resmî veri yok, devlet bunu tutmamayı tercih ediyor. Yapılan resmî açıklamalar da birbiriyle çelişkili, hatta biraz dalga geçiyormuş gibi bile denilebilir. bianet, bu boşluğu doldurmaya karar vermiş ve 2008’de haberlerden bir çetele tutmaya başlamış. Son birkaç senedir de bu iç karartıcı verileri görselleştirerek kamuoyunun dikkatini konuya çekmeye çalışıyoruz. Çetelelerdeki veriler sayesinde hem devlet yetkililerin bu konuya verdikleri kaçamak ya da gerçeği yansıtmayan cevapları denetleme imkânımız oluyor hem de gündemde önemli bir yeri olan şiddet konusunda insanların bilgilenmesine yardımcı oluyoruz. 

Çetelenin verileri basına yansıyan haberlerden derleniyor. Basına yansımayan gerçeklere, vakalara dair herhangi bir şey söylemek mümkün mü?
Bu sene çeteleye tam da bu konuda bir not düşme ihtiyacı hissetmiştik: “bianet çetelesinde, sadece ‘haber olabilmiş’ vakalara yer verebiliyoruz.” Tüm cinayetler medyaya yansımasa da, cinayet özellikle yerel gazeteler için büyük bir haber değeri taşıyor, çoğu cinayet medyaya yansıyor. Çeteleye yansıyan cinsel ve fiziksel şiddet vakaları, buzdağının görünen ucunu oluşturuyor. Türkiye’de milyonlarca kadın her gün tacize, çeşitli cinsel ve fiziksel şiddet biçimlerine maruz kalıyor. Biliyoruz ki birçok evli kadın, her gün evlilik içi tecavüze maruz kalıyor. Ancak toplumda kanıksanmış ve kadınlar için bir ‘utanç’ unsuruna dönüştürülen bu şiddet vakaları, çoğu zaman kayıt altına alınmıyor. Kadınlar yaşadıklarını kolluk kuvvetlerine bildirdiklerinde ya da yargıya taşıdıklarında, tekrar tekrar travmaya maruz bırakılıyor. Tecavüzcüler, tacizciler, şiddet uygulayan erkekler, haklarındaki şikayetler nedeniyle şiddet mağduru kadınlara hakaret davaları açıyor. Ve bu vakaların çok azı haber olabiliyor…

 

 

 

ÖNCEKİ Westworld: Hiçbir “askiliğin” çıkmayacağı yer SONRAKİ Sanatsal deneyler yapan bir laboratuvar: TOZ Artist Run Space
Bu yazıyı paylaş