Tapınaklar Şehrinde Grafiti: Imagine

Bu yazıyı paylaş
İçerik

Tapınaklar Şehrinde Grafiti: Imagine

Röp: J.Hakan Dedeoğlu
ÖNCEKİ Sanat bilim ve karmaşık ağlar SONRAKİ Neden intihar bombacısı olmak istiyorum

Sneha Shrestha aka Imagine ile Nepal, Katmandu sokaklarındaki boy göstermeye başlayan grafiti, hayalleri ve üretimleri üzerine konuştuk. 

- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -

Sneha Shrestha aka İmagine ile bu yılın başlarında İstanbul’da tanıştık. Kendisi Nepal, Katmandulu bir grafiti sanatçısı, sanat emekçisi. Dünyanın çeşitli şehirlerini dolaşıp Amerika Boston’da son bulup, şehrin sokaklarında sokak sanatıyla tanışınca, sokak ismi olan Imagine kimliğine bürünme hikâyesi de başlamış.

Ama memleket hasreti onu 1300 metre rakımlı Katmandu’ya geri dönmeye mecbur edince 2,5 milyon kişinin yaşadığı şehirdeki tüm duvarların emrine amade olduğunu fark etmiş. Ama Imagine’in güzelliği sadece Nepal alfabesi, kaligrafi ve grafiti sanatlarının birleşmesinde yatmıyor. Paylaşma, öğretme ve yayma güdüsüyle hareket eden Sneha sayesinde bugün Katmandu’da yeni nesil bir grafiti akımı oluşuyor. Gençlere işin inceliklerini öğretirken bununla da yetinmiyor, belki de dünyada bir ilk olacak “çocuk sanatı müzesi” kurmak için de kolları sıvamış durumda.

Biz de, Katmandu’nun cazibesine de kapılıp, hem o coğrafyada sokak sanatı namına neler döndüğünü, hem de kendi üretim ve mücadelelerini anlatmasını istedik.  

Image


Image
Image
Image

Image
Image
Image

Sokak sanatıyla hikâyen nasıl başladı?
Grafiti ve sokak sanatı, ben üniversiteyi bitirdikten sonra Boston’a taşınınca hayatıma girdi. Grafiti ile ilk kez karşılaşıyordum çünkü Nepal’de buna benzer hiçbir şey yoktu. Gördüklerimi son derece büyüleyici buluyordum o yüzden. Ayrıca grafiti ile tanışmamız hayatımın karmaşık bir dönemine denk gelmişti.

Artist for Humanity’nin eğitmen sanatçılarından biri olarak Boston’da bulunuyordum. Stüdyo sanatı ve küreselleşme incelemeleri üzerine iki ayrı diplomam vardı. Cenevre’deki uluslararası kuruluşlar üzerine bir çalışma yapmıştım ve aynı zamanda Bali’de kendi sanatıma devam ediyordum. Yine de Nepal benim için her daim çok önemli olmuştur. Orada bir kütüphane kurdum ve Nepalli çocukları okumaya, yaratıcı olmaya teşvik etmek için üç çocuk kitabı yayınladım. Hem sanatsal hem de edebî açıdan ülkemi ve ait olduğum kültürü öne çıkarmayı hep önemsemişimdir. Bu açıdan grafiti kafamdaki tüm noktaları birleştirmeme yardımcı oldu.

Diğer yandan, hem meslekî açıdan hem de Nepal gibi küçük bir ülkeden kocaman bir şehre yerleşmiş bir sanatçı olarak kendimi tanıtmanın yollarını arıyordum. Nereden geldiğimi ve kim olduğumu anlatmak için yaptığım işlerde geldiğim yere gönderme yapıyorum sürekli.

Bostonlu bir grafiti sanatçısı olan ProBlak, ki kendisi ayrıca dostum ve akıl hocam olur, beni grafiti ile tanıştırdı. Bir taraftan grafitinin estetiğine hayranlık duyarken diğer taraftan da tarihî köklerini araştırmaya koyulmuştum ve tüm bunların benim üzerinde nasıl bir etki yarattığını anlamaya çalışıyordum. Bana bir sanat formunu nasıl tamamen kendime ait kılabileceğimi sordu. İşte bugün yaptıklarım bu soruya cevabım...

Grafitileri Nepal yazı tekniği ile stilize etmeye başladıktan sonra geri dönüşü olmayan bir yola girdim diyebilirim.

Kendi stilini yaratırken en çok nelerden ve kimlerden etkilendin?
Nepal yazı tekniği, Türk hat sanatı ve Boston grafiti sahnesi beni en çok etkileyen şeyler oldu. En önemli etki, ilham ve disiplin ise akıl hocam ve dostum Pro Blak’tan geldi. Caleb Neelon ya da nam-ı diğer Sonik de hem arkadaş hem de hoca olarak, bir sanatçı olma, doğru bir tavır sergileme ve sanatını topluma sunma gibi hususlarda beni son derece etkilemiş bir isimdir. Bir de MadC, benim pek çok yönden örnek aldığım bir sanatçıdır. Sadece uluslararası ün kazanmış bir kadın grafiti sanatçısı olduğu için değil, kendine özgü tarzından ötürü de ayrıca…

Sokak sanatı Nepal’de nasıl karşılanıyor? Genel olarak halkın bu konudaki düşüncesine? Ve tabiî polisin de buna verdiği tepki ne yönde?
Sokak sanatı Katmandu’da hâlâ oldukça yeni bir kavram. Aslında Katmandu için portrelerin ya da tapınak ve tanrı resimlerinin dışındaki tüm sanat formları çok yeni. Tüm bu saydıklarım geleneksel sanatın temelini oluşturuyor ama soyut sanatın sokaklarda kendine yer edinmesi henüz pek taze…  

Soyut olsa bile insanlar resimlerde yüz, dağ, ağaç gibi “birşeyler” görmeye alışmışlar. Benim şehirde yaptığım ise sadece harfler üzerine kurulu bir sanat… Kavram gerçekten o kadar yeni ki “Bu ne biçim şey ya” şeklinde bakan insanlarla karşılaşmaya alıştım. Diğer yandan, yaptığım şeyleri görünce heyecanlanan ve duvarlara politik mesajlar yazılması yerine Nepal harfleri kullanılarak sanat yapılmasından mutlu olan kişiler de gördüm.

Önceleri, şehirde en ortada olan ve ilerleyen zaman içerisinde de kimsenin göremeyeceği kadar yüksekte olan noktaları seçtim. İnsanların yaptıklarımla tesadüfen karşılaşması ve bunun üzerine bana mesaj atmalarını hep daha heyecan verici buldum.

Deneyimlerime göre, polisin tepkisi nasıl bir gün geçirdiklerine göre değişiyor. Kocaman bir duvarı boyarken sık sık aynı yere gittiğim için bir noktadan sonra polis bana yakınlık göstermeye başlayabiliyor. Aynı şekilde orada yaşayan insanlar da... Yalnız bir keresinde, “Duvarımıza zarar verdiğini gördüm” diye kimden olduğu belli olmayan bir mail aldım. Diğer yandan sevgi dolu mesajlar da geliyor.

Nepal’de genç sanatçılarla çalışıyor musunuz? Onlara kendi tarzlarını yaratma konusunda nasıl yardımcı oluyorsunuz?
Şimdiye dek hep gayri resmî yollarla bir araya geldik. Genelde ben bir duvarı boyarken yanıma gelip bana sorular sorarlar, yaptıkları işleri gösterip bu konuda fikirlerimi öğrenmek isterler. Bu genç yeteneklerin en küçüğü 6 yaşındaydı. Çocukları okuma yazmaya teşvik etmek için Nepal alfabesi üzerine verdiğim atölyelerin sonunda da çocuklar yanıma gelip Nepalce isimlerini ne kadar fiyakalı yazdıklarını gösterirler hevesli hevesli.  

Birkaç haftaya oldukça büyük bir projeye başlıyoruz. Katmandu Üniversitesi’nde ders verdiğim öğrencilerimle birlikte Half the Sky adlı bir film ve sanat festivali için büyük bir duvar resmi yapacağız.

Bir de yine burada, Katmandu’da yani, çocuk sanatı müzesi kurmak için çalışmalara devam ediyorum. Türünün ilk örneği diyebiliriz. Bu projenin daha çok gence ve çocuğa ulaşmamı sağlayacağı kesin.

nepalcam.org

 

ÖNCEKİ samsung 5 SONRAKİ Neden intihar bombacısı olmak istiyorum
Bu yazıyı paylaş