Isaac Cordal: Follow the Leaders

Bu yazıyı paylaş
İçerik

Isaac Cordal: Follow the Leaders

Röp: Yetkin Nural
ÖNCEKİ Kırsalın Gizemli Düşleri: Dan Attoe SONRAKİ Sivil ağ haritalama: Ağlar müşterektir

Küçük beton heykelciklerle dolu çantasıyla dolaştığı sokaklarda minyatür dünyalar yaratan Isaac Cordal ile yazın bu topraklar çalkalanırken Nantes'de yarattığı "Follow the Leaders" isimli anti-kapitalist şehircik üzerine kısacık bir sohbet ettik. 

- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -

Bize biraz çalışma sürecinden bahseder misin?
Önce parçaları teker teker kil veya plastisinde modelliyorum. Daha sonra ise silikon kalıplar çıkarıyorum ve parçaları çimentoyla tekrar üretiyorum. Herşey hazır olduğunda tüm parçaları sırt çantama doldurup yürüyüşe çıkıyorum ve onları yerleştirmek için rastgele yerler buluyorum. Sokak çalışmak için oldukça ilginç bir yer çünkü 24 saat açık, hiç kapanmıyor ve çoğunlukla kullanımı bedava. 

Image


Image

Image
Image
Image
Image
Image
Image
Image
Image
Image
Image
Image
Image
Image

Geçtiğimiz temmuz ayında Nantes'de yaptığın enstalasyon, "Follow the Leaders" hemen ilgimizi çekmişti, zira bu yaz Türkiye'de yaşayan bizlerin liderlerimizi takip etmek yerine sorgulamayı seçtiğimiz bir dönem oldu. Bir de senden dinlesek "Follow the Leaders" enstalasyonunun arkasında yatan öyküyü?
Benim işlerimin çoğu insanın doğa ile olan ilişkisini ve "kalkınma" denen kavramın yan etkilerinden bahsediyor. Günümüz toplumu üzerinde düşünmek ve bizi etkilediğini düşündüğüm şeyler üzerine kendi yorumumu yapmakla ilgileniyorum. Kapitalizmin bizi sürüklediği absürt durumlardan bahsetmek ilgimi çekiyor.

Güç yüzyıllardır aynı ellerde. Gücün bir jenerasyondan diğerine aktarıldığı, çürük elmalarla dolu bir soy ağacı söz konusu ve günümüzde bu ağaç sonunda ölüyor. Ekonomik kriz bir kısım insanı zengin yaptı ve bir diğer kısım da savaşı bir iş modeli olarak görüyor. Onlardan ne bekleyebiliriz? Sadece yoksulun daha da yoksullaştığı bir dünya. Bu elit kesimin köle bir nüfusa ihtiyacı var ve köle olduğunu fark etmeyen bir sürü insan var ne yazık ki. 21. yüzyılın köleleri kendi durularının farkına varamayanlar. Bu yüzden bu adaletsiz düzenin içindeki yerimizi fark etmek, organize olmak ve başka bir toplum kurmak için çalışmalıyız.



Bahsettiğin gibi "Follow the Leaders" kapitalizme yöneltilmiş direkt bir eleştiri. Web sitende bu projeyi "sosyal kitlelerin eylemsizliğine eleştirel bir bakış" olarak tanımlıyorsun. Ancak yaşadığımız dönemi kapitalizmin bir hayat biçimi olarak sunduğu sosyo-ekonomik eşitsizliğe karşı giderek yükselen bir başkaldırının ve direnişin dönemi olarak tanımlamak da mümkün. Dünyanın pek çok farklı bölgesinde yeşeren işgal hareketleri, Batı dünyasını sarsan ekonomik kriz sonucu ortaya çıkan ayaklanmalar, Arap Baharı... Yakın geçmişe ve günümüze dair bu olayları nasıl algılıyorsun? Sence kapitalist sistemi gerçekten değiştirecek bir sürece doğru mu ilerliyoruz yoksa dünyanın çeşitli yerlerinde ayaklanan toplumlar hâlâ büyük resmi görmekten uzaklar mı?
Bu gerçekten komplike bir konu. Günümüzde içinde bulunduğumuz durum köklü bir tarihin eseri ve hızlı bir değişim yaratmak oldukça zor. Ancak gitgide daha çok insanın değişimin gerekliliğini kavradığına inanıyorum. Küçük, kişisel değişimler başka bir dünya yaratabilir. Ancak dilediğimiz gibi, âni ve hızlı bir değişim imkansız, belki gelecek jenerasyonlar için yolu açabiliriz. Ayrıca günümüzde yaşanan krizler geleceğimizde neyi istemediğimizi anlamamız için de çok önemli. Kapitalizmin yoksulluk, yolsuzluk ve özgürlüğün kısıtlanmasına dair saklamaya çalıştığı gerçek yüzünü görüyoruz. Sadece belirli ekonomik kurum ve şirketlerin kazancına yarayan miadı dolmuş bir demokrasi kavramı içindeyiz. Eduardo Galeano'nun söylediği gibi, "İflas toplumsallaştırılıyor, kâr özelleştiriliyor." Politikacılar sınırı olmayan işadamlarına dönüştüler. Toplumsal konumlarını bağlı bulundukları şirketlerin amaçları için kullanıyorlar.

Ancak diğer yandan hayatımda hiç bu kadar çok insanın sokaklara döküldüğünü de görmemiştim. Portekiz, İspanya, Yunanistan, İtalya, Brezilya ve Şili son iki yılda insanların ayaklandığı ülkelerden sadece bir kısmı... Hızlı sonuçlar elde edemiyor olabiliriz ama bu olaylar politikacıların ve hükümetlerin insanların onların diledikleri gibi uykuda olmadıklarını anlamaları açısından bile olsa çok önemli.

Bu aralar ne üzerinde çalışıyorsun? Yakın geleceğe dair projeler neler?
Bu hafta Follow the Leaders enstalasyonunun daha ufak bir versiyonu için Bogotá'ya gidiyorum. Bir süredir Meksika'da yaşıyorum ve burada yeni heykeller ve enstalasyonlar yapmayı planlıyorum.

isaac.alg-a.org

ÖNCEKİ samsung 2 SONRAKİ Sivil ağ haritalama: Ağlar müşterektir
Bu yazıyı paylaş