Bu ay ne izlesem?

Bu yazıyı paylaş
İçerik

Bu ay ne izlesem?

Hazırlayan: Melikşah Altuntaş - İllüstrasyon: Can Çetinkaya
ÖNCEKİ Nike'dan Çağrı: Hareket Et! SONRAKİ Teftiş: Bu ay ne dinlesem?

Sinema salonlarında gerçek olaylardan yola çıkarak çekilmiş filmlerin cirit attığı ekim ayında, haklarında şimdiden Oscar bahisleri açılmış bir avuç film de gösterime giriyor.

- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -

AYIN FİLMİ

GRAVITY

11 Ekim

*Henüz proje aşamasındayken bile meraklandıran Gravity, geçtiğimiz aylarda yayınlanan ilk tanıtım klibinin ardından yılın en çok beklenen filmine dönüştü. Öyle ki, filmin Venedik’teki prömiyerinin ardından çıkan ilk eleştiri yazıları bile yüzbinlerce tık aldı.

*Bir buçuk saati aşkın süresine rağmen filmde yalnızca dört oyuncu yer alıyor. Bunlardan ikisini görmüyoruz bile, yalnızca seslerini duyuyoruz.

*Film, gemilerinde çıkan bir komplikasyon nedeniyle uzayda mahsur kalan ve savrulmaya başlayan iki astronotun, uzay istasyonuyla bağlantı kurarak hayatta kalmaya çalışmalarını konu alıyor.

*Yönetmen Alfonso Cuaron’ın daha önce Children of Men’de çektiği efsane plan sekansı unutamayanları, Gravity’de de yaklaşık 17 dakikalık bir plan sekans bekliyor.

Alfonso Cuaron imzalı unutulmaz üç sahne

Yönetmenin kariyerindeki nefes kesen plan sekanslar, insanın zihnine kurşun gibi işliyor...

-Araba sahnesi (Children of Men, 2006)

-Jukebox sahnesi (Y tu mama tambien, 2001)

-Restorandan kız kaçırma (Great Expectations, 1998)

En az filmin kendisi kadar iyi dört fragman

Bazı filmler, öyle fragmanlarla çıkagelir ki karşımıza, sonradan filmi izlediğimizde bile fragmanı izlerken yaşadığımız heyecana erişemeyiz…

-The Secret Life of Walter Mitty (2013)

-Little Children (2006)

-The Matrix Reloaded (2002)

-Yıkılmayan Adam (1977)

- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -

Image

 AYIN GİŞE HARİKASI

THIS IS THE END

18 Ekim

*Oyuncu kadrosundaki herkesin kendini oynadığı bu aklını oynatmış komedi filminin şöyle de zevzek bir konusu var: James Franco’nun evinde verilen partiye Hollywood’un çok sayıda ünlüsü gelmiştir. Parti son derece eğlenceli devam ederken, âniden kıyamet kopar.

*Geçtiğimiz yazın en büyük gişe rakamına imza atan komedilerinden biri olan filmin başrolündeki Seth Rogen, aynı zamanda filmin yönetmenliğini de Evan Goldberg ile paylaştı.

*Film, bu yaz gösterime giren bir diğer “dünyanın sonu” komedisi The World’s End ile pişti oldu ama gişede galibiyeti kaptı.

*Şöhretlerindeki en büyük payı, yapımcı ve yönetmen Judd Apatow’un çeşitli projelerine (Freaks and Geeks, Knocked Up, Superbad) borçlu olan James Franco, Seth Rogen, Jonah Hill’in başını çektiği kadroda, Rihanna, Paul Rudd, Channing Tatum gibi isimler cameo yapıyor (ama en büyük cameo finalde).

Franco ve Rogen’ın bir arada olduğu üç Judd Apatow projesi

Pineapple Express (2008)

Knocked Up (2007)

Freaks and Geeks (1999)

- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -

EKİM VİZYONUNUN ÖRTÜK TEMASI

GERÇEK HİKÂYELER

Toplam 26 filmin gösterime gireceği ekim ayında, gerçek bir hikayeye dayanan filmler dikkat çekiyor. Bu ay gösterime giren çok sayıda gerçek kahramanlı filmden özellikle şu dördüne dikkat…

Image

 Fruitvale Station (11 Ekim): 1 Ocak 2009’da Amerika’nın California eyaletinde, Oakland’daki Fruitvale metro istasyonunda, suçsuz yere polis şiddeti gören ve şirazesinden çıkmış bir memurun kurşunuyla yaşamını yitiren Oscar Grant’in (Michael B. Jordan) gerçek öyküsünü anlatıyor.

The Fifth Estate (25 Ekim): Tüm dünya bir sabah akıl almaz belgelerle ortaya çıkan ve gündeme damgasını vuran siyasi skandalların yer aldığı Wikileaks’e uyanır. Film, bu ünlü bombayı patlatan Julian Assange (Benedict Cumberbatch) ve yakın arkadaşı ve Wikileaks’in kurucu ortağı Danie Domscheit-Berg’ün (Daniel Brühl) gerçek hikayesini anlatıyor.

Gözümün Nuru (18 Ekim): Sinemaya gönül vermiş ve yönetmen olma hayalleriyle yanıp tutuşan Melik Saraçoğlu’nun (filmde kendisini oynuyor), üst üste geçirdiği iki ameliyatın ardından kör olma tehlikesinin kıyısından dönerek, kırk gün boyunca evde yüzükoyun şekilde yatmak zorunda kalışını anlatıyor.

Captain Phillips (25 Ekim): 200 yıldır kaçırılan ilk Amerikan kargo gemisi olan MV Maersk Alabama’nın kaptanı Richard Phillips’in (Tom Hanks) 2009 yılında, Somalili korsanlara karşı verdiği mücadeleyi anlatıyor.

- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -

AYIN SİNEMA OLAYI

BİZ DE VARIZ!

3-13 Ekim

Bu ayın ilk günlerinde Filmekimi koşuşturması, yerini bir başka etkinliğe bırakıyor. Zira İstanbul Modern’de yepyeni ve şu sıralar çok sayıda festivalin ödül listesinde kendine yer bulan Türkiye yapımı filmler gösteriliyor. Bir kısmı geçtiğimiz İstanbul Film Festivali’nde görücüye çıkan, bir kısmı ise Adana ve Antalya’da yarışan filmler, 3-5-6-10-12-13 Ekim günlerinde, yönetmen ve oyuncularının da katılımıyla birlikte İstanbul Modern’de seyirciyle buluşuyor.

Programda yer alan filmler ise önceki ay Adana Film Festivali’nde en iyi film ödülünün sahibi olan Yozgat Blues, prömiyerini aynı yarışmada gerçekleştiren Atıl İnanç imzalı Daire, Adana’da bir önceki yıl yarışıp çeşitli ödüller kazanan Gözetleme Kulesi, Siirt’in Sırrı ve Şimdiki Zaman, Antalya’da en iyi film ödülü kazanan Güzelliğin On Par’ Etmez, aynı yıl Antalya’dan ödüllerle ayrılan Küf ve Zerre, geçtiğimiz İstanbul Film Festivali’nin ödül listesini domine eden Sen Aydınlatırsın Geceyi, Köksüz, Hayatboyu ve Devir, önceki yıl !f İstanbul’da gösterilen Devremülk, etkileyici LGBT belgeseli Benim Çocuğum, yerli caz tarihini anlatan ilk belgesel olma özelliği taşıyan Türkiye’de Caz ve geçtiğimiz Berlin Film Festivali’nde gösterilen kısa film Aşure. Image

 

- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -

BU AY AYRICA

*Wong Kar Wai’nin uzun zaman sonra beyazperdeye döndüğü yeni harikası “The Grandmasters”,

*İlk filmi Margin Call ile güçlü bir çıkış yapan ve senaryosuyla Oscar’a aday olan J.C. Chandor’ın, oyuncu kadrosu Robert Redford’dan ibaret son filmi All Is Lost,

*Joseph Gordon-Levitt’in yazıp yönetip başrolünü Scarlett Johansson’la paylaştığı Don Jon da vizyona giriyor.

- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -

TELEVİZYONDA NE İZLESEM?

Eylül ayında ekrana tatmin eden ve etmeyen final bölümleriyle veda eden Breaking Bad ve Dexter’ın yanısıra, ilk ya da yeni sezonuyla başlayan pek çok dizi vardı. Ama ekim ayı itibariyle ortalık hepten şenleniyor, reyting yarışına renkli isimler ekleniyor. Şöyle ki:

Image

 American Horror Story – Coven (9 Ekim): Pek sevilen korku serisinin, cadı temalı üçüncü sezonunda, dizinin mevcut sabitlerinin yanısıra, Kathy Bates, Angela Bassett, Emma Roberts ve Gabourey Sidibe gibi transferlerinin de eklenmesi, heyecan oranını hepten yükseltiyor.

The Millers (3 Ekim): Arrested Development’tan bu yana, hemen her sezon yeni bir komedi dizisiyle (bkz. Running Wilde, Up All Night) prime time’da tutunmaya çalışan Will Arnett’in son denemesinde turnayı gözünden vuracağına inan(mak ist)ıyoruz.

Super Fun Night (2 Ekim): Tıknaz genç kadın komedyen bayrağını Melissa McCarthey’den devralarak emin adımlarla ilerlemekte olan Rebel Wilson’ı başrole taşıyan bu ABC komedisi, üç “kaybeden” kadının gece hayatına atılma serüvenlerini takip ediyor. Hadi inş.

ÖNCEKİ Nike'dan Çağrı: Hareket Et! SONRAKİ Teftiş: Bu ay ne dinlesem?
Bu yazıyı paylaş