Bant Mag. Sun Club sunar: Elijah Wood – Zach Cowie – DJ Fitz

Bu yazıyı paylaş
İçerik

Bant Mag. Sun Club sunar: Elijah Wood – Zach Cowie – DJ Fitz

Röportaj: J. Hakan Dedeoğlu, Fotoğraflar: Aylin Güngör
ÖNCEKİ “Sonbaharda çorbanızı karıştırırken mırıldanacaksınız”: Can Güngör SONRAKİ Video röportaj: Elijah Wood, Turquoise Wisdom, Fitz

Kışın kaldığımız yerden devam ediyoruz... Şubat ayında bize yerleri yalatan ekibi tekrar bir araya getirdik, yazlık moda geçtik, bir değil iki olsun dedik... Bant Mag. Sun Club ile sizleri Wooden Wisdom, DJ Fitz ve Grup Ses ile ikinci randevuya davet ediyoruz. İlk randevu 15 Ağustos’ta İstanbul Topless’da... İkincisi 16 Ağustos’ta İzmir/Çeşme Babylon’da...

Şubat'ta bir sonraki sayfadan izleyebileceğiniz bir video röportaj gerçekleştirdiğimiz, damaklarında hâlâ İstanbul tadıyla dolaşan üç DJ’imizi bu sefer gezegenin farklı yerlerinde yakalayıp kısa sorularımız yönelttik. Ağustosta görüşmek üzere... 

- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -

Image

ELIJAH WOOD (WOODEN WISDOM)

Şu an gezegenin neresindesin ve hangi projeyle meşgulsün?
Şu an Madrid’deyim. Nacho Vigalondo’nun yönettiği Open Windows filminin İspanya prömiyeri ve bazı arkadaşlarımı görmek için buradayım.

Gençlik yıllarından bu yana üzerinde kalıcı etkisi olmuş üç albüm söyler misin?
Stereolab - Emperor Tomato Ketchup

The Sundays - Reading, Writing, and Arithmetic 

The Meters - Look-Ka Py Py

Sana, kendini dans pistine atıp acayip hareketler eşliğinde dans ettirme hissi veren üç parça...
O kadar çok var ki. Ama bu üç parça sektirmeden, her defasında aynı hissi veriyor:

Prince - “17 Days”

Carmen - “Time to Move”

Joubert Singers (Larry Levan mix) - “Stand on the Word”

Eğer bir grup tişörtü giyme hakkın olsaydı…
Kraftwerk olurdu.

Plak koleksiyonunda hep olsun istediğin ama hâlâ sahip olamadığın albüm…
The Honey Drippers - Impeach the President

Favori yeni keşfin…
Bad Bad Not Good. Caz ve hip hop arasında keşiflerde bulunan üç caz öğrencisi.

Türkiye’de olup biteni takip ediyorsun ve Twitter hesabından da bu konuda aktif oldun. Destek mesajların buradaki birçok insan için oldukça önemliydi. Türk takipçilerinden nasıl bir dönüşler aldın?
Türkiye’ye yaptığın ilk ziyaret üzerimde o kadar büyük bir etki bıraktı ki; tanıştığım insanlar, kültür patlaması, yemekler ve inanılmaz mimari… Bana, Zach’e ve Fitz’e kuçak açan camia içerisinde küçük bir aile tanışmışım gibi hissettim. Ülkedeki politik sorun ve mücadelelerden zaten haberdardım ve Başbakanın kendi insanlarını susturmak için bu kadar uç ve saçma şeyler yaptığını duyduğum zaman oradaki insanların yüzleştikleri şeyle kendimi çok bağlantılı hissetim. Ayrıca Amerika’daki insanların olup bitenden ne kadar bihaber olduklarını da fark ettim ve elimden ne geliyorsa yapmak istedim. Twitter hesabımı politik fikirlerim ve tartışmalar için kullanmasam da, Türkiye’den de henüz yeni ayrıldığım için bu kişisel bir mesele gibi gelmişti. İnsanlardan aldığım dönüş inanılmazdı ve yasağa karşı başlatılan hareketin gücü muazzamdı.

Image

ZACH COWIE (WOODEN WISDOM)
Şu an gezegenin neresindesin ve hangi projeyle meşgulsün?
Şu an Los Angeles’taki dairemde Fahey albümleri dinliyor ve Palm Springs Ace Hotel’de havuz başında yaptığım bir DJ setin etkilerini üstümden atmaya çalışıyorum. Bunun dışında Light In the Attic ekibinden Patrick ve Matt ile birlikte yayınladığımız “Country Funk” toplama serisinin ikincisi için tanıtım çalışmaları yapıyorum.

Gençlik yıllarından bu yana üzerinde kalıcı etkisi olmuş üç albüm...
Kolay soru ama dört tane söyleyeceğim:

Stereolab - Emperor Tomato Ketchup

Pavement - Slanted And Enchanted

Belle and Sebastian - The Boy with the Arab Strap

Yo La Tengo - And Then Nothing Turned Itself Inside Out

Hâlâ hepsini sürekli çalarım...

Sana, kendini dans pistine atıp acayip hareketler eşliğinde dans ettirme hissi veren üç parça...
Bu haftalık...

Timmy Thomas - “Africano”

Felix - “Tiger Stripes”

Roundtree - “Hit On You”

Eğer bir grup tişörtü giyme hakkın olsaydı…
Greatful Dead Egypt ’78 tişörtü ve her tarafı baskılı Sade Diamond Life arasında beraberlik ilan ediyorum.

Plak koleksiyonunda hep olsun istediğin ama hâlâ sahip olamadığın albüm…
Hep bir Vashti Bunyan’ın Just Another Diamond Day'nin orijinal baskısından bir tane istemişimdir.

Favori yeni keşfin…
Yakın bir zamanda Klipshorn marka hoparlör satın aldım ve şu sıralar yeni sistemden sürekli Steve Reich dinliyorum. Özellikle de Drumming kutu seti. Bu albümlerden yıllardır var bende, ama resmen yeni baştan keşfediyor ve tekrar âşık oluyorum onlara. 

Son İstanbul ziyaretinde plak alışverişi yapma fırsatınız da oldu. Aldıklarından memnun musun bari? Aldıkların arasından güzel, keşiflik Türkçe bir şeyler var mı?
Aman tanrım, İstanbul’da o kadar güzel albümler bulduk ki, ama özellikle Şenay plağına âşığım resmen! Biz İstanbul’a gelmeden birkaç gün önce arkadaşım Severin’in bana bu albümü çalmıştı ve Grup Ses (ki en sevdiğim DJ’lerdendir kendisi) biz İstanbul’a varmadan bana bir kopya bulmayı başardı. Neredeyse her parça enfes. Elbette Rod Stewart yorumu bir efsane ama ben son zamanlarda “Honki Ponki”yi çalıyorum.

Image

DJ FITZ

Şu an gezegenin neresindesin ve hangi projeyle meşgulsün?
Yerel bir Londra radyo istasyonuna program hazırlamakla meşgulüm ve ara ara miksteypler hazırlıyorum. Şuradan dinleyebilirsiniz: www.mixcloud.com/fitz5000/

Gençlik yıllarından bu yana üzerinde kalıcı etkisi olmuş üç albüm söyler misin?
Thin Lizzy - Jailbreak

Marc Bolan and T.rex - Electric Warrior

James Brown - Greatest Hits

Sana, kendini dans pistine atıp acayip hareketler eşliğinde dans ettirme hissi veren üç parça...
African Connection – “Timebelema”

Black Soul - “Mangous Ye”

John Ozila - “Funky Boogie”

Eğer bir grup tişörtü giyme hakkın olsaydı…
Üzerinde yarım ay ve iki rakamı olan Moon Duo tişörtü.

Plak koleksiyonunda hep olsun istediğin ama hala sahip olamadığın albüm…
Dizzy K - Sweet Music

Favori yeni keşfin…
Biddu - Eastern Journey

Fitz senin kendine has, kimseye benzemeyen bir tarzın var ve bu tarzın dünyanın bambaşka yerlerindeki insanları resmen büyülüyorsun. Çaldığın parçalar insanların bilmediği ve yabancısı olduğu şarkılar olsa da bir süre sonra dans etmeden durmak, kendini kaptırmak imkânsızlaşıyor. Sence senin setlerini, seçkilerini benzersiz kılan şey nedir?
Bence hemen anlaşılması veya tanınması kolay olmayan şeyler çalıyorum ama çaldığım her parçanın içinde karşı konulamaz, derin bir groove var. Bunu dünyada yapan tek benim demiyorum ama az insan olduğu kesin.

ÖNCEKİ “Sonbaharda çorbanızı karıştırırken mırıldanacaksınız”: Can Güngör SONRAKİ Video röportaj: Elijah Wood, Turquoise Wisdom, Fitz
Bu yazıyı paylaş