Sonbahar sezonuyla birlikte birbiri ardına vizyona giren yerli filmler arasında ana akım sinemanın salonları dolduran popüler örneklerinin yanı sıra, yıl boyu festival dolaşmış olan yerli filmler de vizyon yüzü görüyor. Gelecek yıl olmadan vizyonda tamamlamak gereken eksiklerinizi sizler için listeledik.
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
NERGİS HANIM
24 Ekim
Kimin marifeti: Bu yıl Ümmü Sıbyan: Zifir ile birlikte, iki birbirinden farklı alana hizmet iş çıkaran AC Film’in yapımcılığındaki film, oyuncu Görkem Şarkan’ın ilk filmi.
Başına gelenler: Prömiyerini İstanbul Film Festivali’nde gerçekleştiren ve buradan Seyfi Teoman En İyi İlk Film ödülü ile dönen Nergis Hanım, daha sonra Adana Altın Koza’da yarışıp, Antalya Altın Portakal’da da gösterildi. Başka Sinema’da yedi salonda gösterime giren filmi yaklaşık bin kişi izledi.
Nesi ilginç: Görkem Şarkan’ın otobiyografik izler de taşıyan ilk filmi, durağan kamerası ve sinir bozucu sükûnetiyle, ele aldığı hikâyenin suratta patlattığı tokadı yumuşatmaktan özenle kaçınıyor. Başrollerdeki Zerrin Sümer ve Settar Tanrıöğen’in etkileyici performansları bir yana, seyircisini küçücük bir alanın içinde, dev bir bunalıma ortak etmesiyle de akıllarda yer edecek bir çalışma.
SİVAS
31 Ekim
Kimin marifeti: Henüz ilk filmiyle ortalıkta epeyce fırtına estiren Kaan Müjdeci’nin filmi.
Başına gelenler: Filmde yer alan kopek dövüşü sahneleriyle epey polemik malzemesi olan Sivas, festival turuna Venedik Film Festivali’nde başladı ve ana yarışmada Jüri Özel Ödülü ile başrolündeki küçük oyuncu Doğan İzci’ye erkek oyuncu ödülü getirdi. Antalya Altın Portakal’dan da üç ödülle birden ayrıldıktan sonra 44 salonda birden gösterime girip, vizyonda yaklaşık 15 bin kişiye ulaştı.
Nesi ilginç: Yalnızca bir çocuk oyuncu demenin büyük haksızlık olacağı Doğan İzci’nin damda sinir krizi geçirdiği ya da sevdiği kıza açıldığı sahneler için dahi defalarca görülmeyi hak eden filmin, Türkiye toplumunda erkin kalbine sapladığı bıçak darbesiyle, uzun süre acısı hissedilecek gibi görünüyor.
7 Kasım
Kimin marifeti: Genç kadın yönetmenleri Nisan Dağ ve Esra Saydam’ın ilk uzun metrajlı filmleri.
Başına gelenler: Henüz yapım aşamasındayken Köprüde Buluşmalar’dan aldığı destekle yola çıkan film, prömiyerini İstanbul Film Festivali’nin Ulusal Yarışma bölümünde yaptı. Reha Erdem’in başkanlığını yaptığı Altın Koza jürisinden en iyi yönetmen, erkek ve kadın oyuncu dahil altı ödül birden kazanan film, 18 salonda birden gösterime girdi ve vizyonda 3 bin 500 kişiye ulaştı.
Nesi ilginç: Özellikle görüntü yönetimiyle öne çıkan film, kahramanını Amerika ve Türkiye’nin, gerçek ile ideal olanın arasında döndürüp dolaştırmasıyla ve gelgitler yaşayan karakterine olağanca gücüyle yakınlaşmasıyla dikkat çekiyor.
14 Kasım
Kimin marifeti: Vicdan ve Yük ile kariyerinde yeni bir yola direksiyon kıran usta sinemacı Erden Kıral’ın son filmi.
Başına gelenler: Nurgül Yeşilçay, Mert Fırat, Vildan Atasever, İlyas Salman, Nur Sürer, Ayça Damgacı, Hakan Yufkacıgil, Teoman Kumbaracıbaşı gibi popüler ve tecrübeli bir oyuncu kadrosunu bir araya getiren bu roman uyarlaması, son yılların en etkileyici yerli fragmanlarından biriyle karşımıza çıktığından beri epey merak uyandırıyordu. 75 salonda birden gösterime giren Gece, ilk 10 günde yaklaşık 18 bin seyirciye ulaştı.
Nesi ilginç: Bir önceki filmi Yük’ün en heyecan verici taraflarından biri olan parçalı kurgu yapısı olan Erden Kıral’ın son filmi Gece’de özellikle sahnelerin birbirine bağlanması, diyaloglar ve oyunculuklardaki aksaklıklar filmin gücünü önemli ölçüde azaltsa da, ortada tüm garipliğiyle ilgiye değer bir potansiyel kült var.
KLAMA DAYİKA MİN / ANNEMİN ŞARKISI
14 Kasım
Kimin marifeti: Ödüllü kısa filmleriyle tanınan Erol Mintaş’ın uzun süredir merakla beklenen ilk filmi.
Başına gelenler: Dünya prömiyerini yaptığı Saraybosna Film Festivali’nin Bela Tarr başkanlığındaki jürisinden en iyi film ve erkek oyuncu ödüllerini kapan film, Antalya Altın Portakal’dan da en iyi ilk film, erkek oyuncu, yardımcı erkek oyuncu ve müzik dallarında ödül kazandı. Geçen ay gösterime giren film, vizyondaki ilk 10 gününde yaklaşık 6 bin kişi tarafından izlendi.
Nesi ilginç: İzleyicisini dokunaklı bir yuvaya dönüş hayaline ortak eden, bir şarkının izinde hüzünlü bir yolculuğa çıkarıp, aidiyet hissine vurgu yapan Klama Dayika Min, antolojik giriş sahnesi, başarılı oyuncu performansları ve etkileyici müzik çalışmasıyla, yılın en önemli birkaç yerli filminden biriydi.
21 Kasım
Kimin marifeti: Bizim Büyük Çaresizliğimiz, Tepenin Ardı, Hayatboyu, Mavi Dalga gibi bol ödüllü filmlerin yapımını üstlenen Bulut Film’den Melisa Önel imzalı bir ilk film.
Başına gelenler: Dünya prömiyerini Berlin Film Festivali’nde gerçekleştiren film, sonrasında İstanbul Film Festivali ve Antalya Altın Portakal’da yarışıp, her iki festivalden de ödülsüz ayrıldı. Başka Sinema’da üç salonda gösterim şansı bulan film ilk üç gününde 124 kişi tarafından izlendi.
Nesi ilginç: Melisa Önel’in ilk uzun metrajlı filminde, atmosfer yaratma becerisini ortaya serdiği ancak hikâye anlatımında, seyirciyle arasındaki mesafeyi aşamamasından kaynaklı bazı sorunlar yaşayan Kumun Tadı, başrole taşıdığı Timuçin Esen’in hararetli performansı ve etkileyici giriş ve final planlarıyla dikkat çekiyor.
5 Aralık
Kimin marifeti: İlk filmi Gitmek ile başarılı bir çıkış yakalayan Hüseyin Karabey’in bir süredir merakla beklenen yeni filmi.
Başına gelenler: Yapım aşamasında aldığı ve almadığı desteklerle adından söz ettiren film, dünya galasını Berlin Film Festivali’nde yapmış, hemen ardından da İstanbul Film Festivali’nde seyirci karşısına çıkmıştı. Adana Altın Koza’nın Ulusal Yarışma bölümünde yer almayışıyla uzunca süre konuşulan film, bu ay başında Başka Sinema salonlarında seyirci karşısına çıkacak.
Nesi ilginç: Seyircisini, bir babaanne torun merkezindeki, hem buruk ve hem de içine küçük umut tohumları ekili hikayesine ortak eden Were Dengê Min, eleştirmenler nezdinde ilk film kadar büyük beğeni kazanamasa da belli bir etki yaratan, incelikli bir film.
RİMOLAR VE ZİMOLAR: KASABADA BARIŞ
12 Aralık
Kimin marifeti: Çok sayıda filmde yürütücü yapımcı olarak görev almış olan Yonca Ertürk’ün yapımcılığını üstlendiği ve Nermin Er ile İsmet Kurtuluş’un yaratıcı rejisiyle kotardığı, Türkiye’nin ilk kukla filmi.
Başına gelenler: Tamamlandıktan hemen sonra dünya prömiyerini Antalya Altın Portakal’da gerçekleştiren Rimolar ve Zimolar, kalabalık seslendirme kadrosu ve marifetli elleriyle kahramanlarına hayat veren kukla sanatçılarıyla, kırmızı halıda arz-ı endam ettikten sonra, vizyondaki minik seyircileriyle buluşmaya hazırlanıyor.
Nesi ilginç: Ön hazırlığından, post prodüksiyonuna kadar her bir aşaması ayrı bir özen, titizlik ve adanmışlıkla dolu bu ilk uzun metrajlı kukla filmi, çocuk seyirciler kadar yetişkin seyirciye de alt metinleriyle seslenen, kalburüstü bir deneme.
FAKAT MÜZEYYEN BU DERİN BİR TUTKU
12 Aralık
Kimin marifeti: İlk filmi Geride Kalan ile önemli bir çıkış yakalayan Çiğdem Vitrinel’in merakla beklenen ikinci filmi.
Başına gelenler: Tamamlandıktan hemen sonra prömiyerini yaptığı Antalya Altın Portakal’ın Ulusal Yarışma bölümünde, görüntü yönetmeni Vedat Özdemir’i ödül sahibi eden film, bu ay yaklaşık 100 salonda vizyona girmeyi bekliyor.
Nesi ilginç: Erdal Beşikçioğlu ve Sezin Akbaşoğulları’nı başrole taşıyan film, her iki oyuncusunun da başarılı ve ölçülü performanslarıyla, seyircisini ilgi çekici bir tutunamayan adam sürüklenişinin ortasına bırakıyor. Sinemaya uyarlanması oldukça güç bir romandan başarılı bir romans çıkarmayı başaran film, yılın kayda değer popüler filmlerinden.
19 Aralık
Kimin marifeti: Sanatçı kişiliğinin yanısıra politik kimliğiyle de sıklıkla polemiklerin merkezinde yer alan Kutluğ Ataman’ın beş yıllık sessizliğini bozduğu son filmi.
Başına gelenler: Dünya prömiyerini geçtiğimiz Berlin Film Festivali’nde gerçekleştiren Kuzu, Antalya Altın Portakal’dan en iyi film dâhil altı ödülle birden ayrıldı. Saraybosna başta olmak üzere çok sayıda uluslararası festivalde de gösterilen, yarışan ya da ödüller kazanan film, nihayet vizyona giriyor.
Nesi ilginç: Doğu Anadolu’da çağdaş bir Madea uyarlamasına girişen Ataman’ın, festival yolculuğu süresince hem eleştirmenleri, hem de seyirciyi memnun etmeyi başardığı bu yaratıcı ve seyir zevki yüksek filmi, sinema tarihine çocuk oyuncuları Mert Taştan ve Sıla Lara Cantürk’ün etkileyici performanslarıyla zihinlere kazınacak, çarpıcı bir abla-kardeş diyaloğu armağan ediyor.