Dans, soğuk ve bazen bolca üzgünlük: She Past Away

Bu yazıyı paylaş
İçerik

Dans, soğuk ve bazen bolca üzgünlük: She Past Away

Röp: Busen Dostgül
ÖNCEKİ Karanlığın içinden eve kaçmak: RAN SONRAKİ Kot-tişört gezen bir albüm: Palmiyeler EP

“Yeni albümde hissiyat olarak pek bir değişiklik yok. Belki biraz yavaşladığımızı ve daha kontrollü olduğumuzu söyleyebilirim.”

- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -

She Past Away bir süredir Türkiye usûlü darkwave’iyle Avrupa ve Meksika’daki sahnelerin tozunu atmakta. İlk albüm Belirdi Gece’yle birlikte grubun dünyanın dört bir yanından hızla büyüyen bir sevgiyle sarmalandığını söyleyebiliriz. She Past Away, lansmanını Atina’da yapacağını öğrendiğimiz yeni albümünü bu ay bizlere dinletmeye hazırlanıyor. Bunu duyar duymaz Volkan Caner’e yeni parçaların hikâyesini, “wave” adına burada ve orada tecrübe ettiklerini sorduk.

İki konser verdiğiniz İsveç’ten yeni döndünüz. Nerelerde çaldınız? Nasıl geçti?
İki konser de çok güzel geçti. Malmö ve Waxjö'de birer konser verdik. Şimdiye kadar dört kez çaldık İsveç'te ve gerçekten mükemmel bir yeraltı sahnesi var orada.

İstanbul'dan çok dışarıda konser veriyorsunuz. Avrupada ve birçok yerde birçok festivalde, konserlerde çalıyorsunuz. She Past Awayin yurtdışı maceraları tam olarak nasıl başladı ve ilerledi?
İlk albümümüz Belirdi Gece'nin ardından birçok yerden konser teklifi almaya başlamıştık. Bir Alman organizasyon firması bize Almanya ve çevresi için beraber çalışma teklifi sundu. Kabul etmemizin ardından Köln ve Leipzig'de iki konserimiz oldu. Leipzig'de olan WGT festivali oldukça büyük bir oluşum dark scene açısından. Bu festival sonrasında diğer ülkelerden de birçok bağlantı edindik.

Konserlerinizin birçoğu tamamen doluyor. Bize biraz Avrupa konser deneyimlerinizden bahseder misiniz? İzleyiciler, ortamlar, atmosfer, mekânlar ve dahası...
Bu müzik Avrupa'da ve Güney Amerika'da gerçekten güçlü bir yeraltı altyapısına sahip. Hemen hemen tüm Avrupa'da ve Meksika'da çalma deneyimlerimiz oldu. Avrupa'da çaldığımız mekânlar çok değişken. Küçük kulüplerde de çalıyoruz. Büyük festivallerde de. Kaleler, eski kiliseler, terk edilmiş lunaparklar, vb. gibi çok fazla enteresan sahnelerde yer aldık. Tüm çaldığımız yerlerde, bize göre en belirgin fark seyirci kitlesi. Kompleksten uzaklar, sadece müzik için oradalar. Müziği takip ediyorlar ve destek oluyorlar. 

Özellikle sanki Avrupada darkwave/coldwave adına, sizin de bir parçası olduğunuz çok zengin bir sahne var. Birçok yeni grup üretim hâlinde. Eskiden beri süregelen geleneklerin izlerini taşıyan bir müziğiniz var. Bu geleneklere dair günümüzdeki zenginliği yeni bir akım ve hareket olarak mı gözlemliyorsunuz? Yoksa bu hep böyle miydi sizce?
Son yıllarda bir eskiye dönüş, retro modası aslında her akımda var. New wave'den bahsedecek olursak bence bu hep böyleydi ama şu an bu tarz grupların sayıları arttı evet. İyi grupların yanısıra zaman kaybı grup da çok piyasada. Ya da bir-iki şarkılık gruplar. Kendi adıma çok severek dinlediğim yeni grup sayısı bir elin parmaklarını geçmez. Ama sayıları az da olsa gerçekten çok heyecan verici gruplara rastlıyorum. 

Türkiyede post-punk ve darkwave'le özdeşleşen bir grup olarak şimdiye kadar bir stüdyo albüm ve bir de EP yayınladınız. Geriye dönüp baktığınızda Türkiyede bu süreçler nasıldı? Zorlandığınız zamanlar oldu mu?
Müzik üretme ya da konser verme konusunda çok zorlanmadık açıkçası. Bizim için yıpratıcı olan, yaptığımız müziğin Türkiye'de bir kitlesi olmaması. Etki-tepki durumu bu işin devam edebilmesi için önemli. Demo bile çıkarmayı yasaklayan yeraltı black grupları kadar içimize dönük değiliz. Ve bu büyük bir sıkıntı ülkede. Çok konser verdik İstanbul'da. Ayrıca Ankara, İzmir, Eskişehir'de de konserlerimiz oldu ki bunlardan bazıları gerçekten keyifli konserlerdi. Ama konser sonrası birisinin yanıma gelip davulcu almayı düşünmüyor musunuz ya da sizinle sahnede ebow çalmak istiyorum dediği an yanlış yerde doğduğunu düşünüyor insan.

İki kişilik bir grup olmakla ilgili hisleriniz neler? Artıları ve eksilerini nasıl değerlendirirsiniz?
İki kişi olarak başladık. Sonra üç ve dört kişi olduk sonra tekrar üç. Şimdi iki. İki kişi olmanın avantajı çok. Ne kadar az kişi olursa işler o kadar seri ve hızlı yürüyebiliyor. 

Yeni albümünüzü merakla beklerken, önceki şarkılarınıza nazaran farklılıklardan veya değişimlerden bahsedilebilir mi? Ya da siz kendinizde herhangi bir değişim gözlemlediniz mi yeni albümünüzü kaydederken?
Şu sıralar yeni albümümüzün kayıtlarını bitirdik. Son dokunuşlar ve miks-master aşamasındayız. Hissiyat olarak pek bir değişiklik yok. Belki biraz yavaşladığımızı ve daha kontrollü olduğumuzu söyleyebilirim. İlk albümümüzde olduğu gibi şarkılarımız yine değişken, tabii wave yelpazesi içinde. Dans pisti ruhunu içinde barındıran, soğuk ve yer yer fazlaca üzgün bir albüm. 

Albümü nerede kaydettiniz? Ne kadar zamanınızı aldı? Eşlik edenler, ortaklıklar, herhangi bir sürpriz var mı bu anlamda?
Şarkıları Doruk'un stüdyosunda kaydediyoruz. Prodüksiyon ve miks-master da ona ait. Ayrıca albümde çok sevdiğimiz bir şarkıyı yorumladık. İsim vermeyeyim, sürpriz olsun.

Yeni albümün fikirleri, konseptleri hakkında neler söyleyebilirsiniz? Aklınızda neler vardı? Sizi neler sarstı? Şarkılarınız nelerden bahsediyor, biraz anlatabilir misiniz?
Şarkılarımızda işlediğimiz konular genelde benim iç sıkıntılarım. Hiçlik, boşluk duygusu, güvensizlik gibi konular. Günümüzde yaşadığımız bazı baskıların dışavurumu da bunlara ekleniyor. 

İkinci albümü yayınlıyor olmakla birlikte grup olarak nasıl motivasyonlarınız olduğunu merak ediyoruz. She Past Away nasıl bir yola doğru ilerleyecek?
Müzik yaparak bir hayat geçirmek her müzik yapan insanın hayalidir. Umarım bunu başarırız ve istemediğimiz bir hayatın içinde bulmayız kendimizi. İş hayatı gibi ortamlarda hep uyumsuz insanlar olduk.  Bunu başaramıyoruz. Planlarımız ise hep aynı, yeni şarkılar kaydetmek ve çalmak.

Albümü ne zaman dinleyeceğiz? Ne formatlarda dinleyeceğiz? Yeni albümle birlikte 2015in geri kalanı için yoğun bir turne programınız var. Türkiye'de de bir lansman olacak mı?
Albüm önümüzdeki iki ay içinde çıkıyor. Plak ve CD formatında olacak. Bunun öncesinde dijital ortamda mayıs ayı içinde dinleyebilirsiniz. Albüm tanıtım konserini Atina'da yapacağız.

Image

ÖNCEKİ Karanlığın içinden eve kaçmak: RAN SONRAKİ Kot-tişört gezen bir albüm: Palmiyeler EP
Bu yazıyı paylaş