Bir yol gösterici olarak “Serpent": Baysan Yüksel

Bu yazıyı paylaş
İçerik

Bir yol gösterici olarak “Serpent": Baysan Yüksel

Röp: Ege Yorulmaz
ÖNCEKİ İran politik tarihine bir de buradan bakın: Sheida Soleimani SONRAKİ Küresel haberlere farklı gözler: Politik beslenme çantası

“Yılan, çok anlamlılığı açısından tam da hayatın kendisindeki çelişkileri karşılıyor benim için. Döngüsel ve kültürlerarası bir şekilde negatif ve pozitif olarak anlam değiştiriyor. Hatta aynı kültürün içinde bile bu çift kutupluluğu barındırıyor."

- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -

İnsanoğlu olarak içinden geçtiğimiz bu zorlu dönemde, varoluşsal sıkıntılarımıza deva olması için “yılan”a başvuran, senelerdir Bant sayfalarında da birçok işiyle karşılaşmış olduğunuz, pek yetenekli ressam Baysan Yüksel, 5 Mayıs’ta ArtNext’te açılacak Serpent isimli sergisinin yaratım süreci, tekniği ve evriminin detaylarına giriyor.

Image

Image

Öncelikle seni tanıyalım, Baysan Yüksel kimdir, çoğunlukla ne çizer ve neden çizer?
Sanatçı ve bir insan türü. Anlamlandırmak için çizer, anlayabilmek için, farkına varabilmek ve bunları aktarabilmek için çizer ve bunlarla ilgili şeyler çizer.

Bildiğimiz kadarıyla ikinci kişisel sergin Serpent, bir önceki kişisel sergin Vahşi Batı’dan tamamen farklı bir konuya odaklanıyor. İşlerinin temasını nasıl seçiyorsun, ya da tema mı seni seçiyor?
Vahşi Batı sınırları aramakla ilgiliydi, Serpent ise sınırları aşmak üzerine. Yanımda sürekli defter bulundururum ve bir süre sonra çizdiklerim ve yazdıklarımın bir noktada yoğunlaştığını fark ederim. Yani hem temayı seçen benim hem de tema beni seçiyor, biraz yumurta tavuk meselesi gibi..

Image

Resimlerindeki baskın görsel dil çok çocuksu, basit, dokulu ve karanlık. O anlamda çok karakteristik. Tekniğin bugünkü hâline nasıl geldi? Söylemek istediğini söylemek için doğru yolun bu olduğuna nasıl karar verdin?
Benim için bir şeyler anlatma isteğinin altında yatan şey hep varoluşsal sıkıntılar oldu. Bunlar da oldukça karmaşık ve yoğun şeyler ve retorik sorulara bile cevap bulma isteğinden şekilleniyor ve katmanlanıyor. Varoluşun kendisi zaten karanlık bir olgu. Bir anlamı var gibi ve aynı zamanda yok gibi. Bu da tek başına hayatın bütününü çok çelişkili bir hâle getiriyor. Bu karmaşayı ve yoğunluğu da daha da karmaşık bir dille aktarmaya çalışmak o karanlığı daha da karanlık hâle getirir diye düşünüyorum o yüzden karmaşık olanı basit çizgilerle aktarmak ve yalınlaştırmak benim için önemli. Çok uzun zamandır çiziyorum ve resim yapıyorum. Teknik yıllar içinde kendiliğinden gelişti. Benim için samimiyet çok önemli, o yüzden anlatım dilimin samimi olmasını istedim ve üretirken kendimi hep akışa bıraktım. Kendimi bildim bileli hep bir şeyler yaratan, üreten biriyim. Hikâye anlatmak benim için çok önemliydi. Birçok farklı yöntem denedim ve en yalın, bununla birlikte en derin anlatım şekli benim için bu oldu ve süreç içinde kendiliğinden gelişti.

Image

Image

Serpent’teki yılan sembolizmiyle ilgili olarak, yılan çok güçlü bir metafor. Aynı değerleri aktarabilecek başka semboller var mıydı aklında? En son nasıl yılanda karar kılındı?
Yılan, çok-anlamlılığı açısından tam da hayatın kendisindeki çelişkileri karşılıyor benim için. Döngüsel ve kültürlerarası negatif ve pozitif olarak anlam değiştiriyor. Hattâ aynı kültürün içinde bile bu çift kutupluluğu barındırıyor. Bu kadar çelişkili ve başka anlamları üst üste ve katman katman barındıran bir başka sembole denk gelmedim. En çok kullandığım bir başka sembol de gözdür mesela ama o bu kadar geniş bir çerçeveyi kapsamaz. Şu an durduğum yerden geçmiş, bugün ve geleceğin şekillenişine baktığımda gördüğüm şey de bu, çelişki ve yılan sembolü bu noktada devreye girdi.

Image

Yılanın kültürel anlamlarıyla ilgili çok araştırma gerekti mi? Öğrendiğine şaşırdığın, hiç bilmediğimiz bir anlamlandırılması var mıymış?
Oldukça yoğun bir araştırma gerekti, hattâ hala araştırmaya devam ediyorum ve bu konuyla ilgili bir tez hazırlıyorum. Birçok anlamlandırması var ama benim en çok hayret ettiğim bu sembolün hâlâ yaşıyor oluşu ve güncel olarak ortaya çıkışıyla ilgili oldu. Tez görüşmesinde hocam, 1999 depreminden sonra çocuklarla resim çalışması yaptıklarını ve bütün çocukların yılan çizdiğini anlattı. Depremde İzmit'teydim ve o süreç boyunca çok soğukkanlı davranmıştım. Bilinçaltında zaman olgusu yoktur; bugün bu sembolün yüzeye çıkışıyla deprem deneyimi arasında da bir bağlantı olabilir tabii.

Serpent’teki işlerin buhranını (ki bence tüm hissi çok iyi aktarıyor) ve yılan sembolünün döngüselliğini göz önünde bulundurunca biraz umut kırıyor gibi geliyor bana. Seni de endişelendiriyor mu?
Şu anda dünyadaki düzen ve gidişat benim umudumu kırıyor. Bir süre, her şey dönüşebilir ve dünyadaki tüm canlılar için âdil ve paylaşımlı bir hâle gelebilir diye düşünüyorum. Yani, bence bu mümkün ve aslında çok kolay. Ama bugüne bakınca bütün o çelişki ve karmaşa beni çok yoruyor ve farkındayım ki büyük bir çoğunluğu da aynı şekilde yoruyor bu durum. Dolayısıyla, evet beni endişelendiriyor ve kendimi görünmez bir tehdit altında hissettiriyor. Bunun yanında dünyada harika şeyler var; sadece var olmalarının yeterli olduğu. Ve "neden bunu göremiyoruz bir türlü?" diye defalarca sorguluyorum.

Image

Image

Blogundaki işlerine bakınca, her işte görsel dilinin ve tekniğinin değiştiğini görüyoruz. Ve hepsi harika çalışıyor! Çok fazla malzemeyle, çok fazla deneme gerektiriyor olsa gerek. Günlük yaratıcı rutinin nasıl işliyor? En çok neler seni üretmeye itiyor?
Yaratıcı süreç benim için buluş yapmak gibi ve deneysellikle birlikte işliyor. Birçok uyaran bu süreci tetikleyebilir. Farklı alanlarda bir çok şey okuyorum ve araştırıyorum, meraklı biriyim. Bazen çok acayip bir rüya görmüş oluyorum ve bütün gün onu düşünüyorum Orada bir şey buluyorum, sonra o başka bir şeyi tetikliyor ve bir diğerini. Üretim oluşana kadar çok fazla düşünme pratiği yapıyorum ve bu bazen çok kısa bir sürede gerçekleşebiliyor. Yani defterimi çıkarıp çizene kadar binlerce şey düşünmüş ve birçok buluş yapmış olabiliyorum. Bunların bazıları yarı yolda kayboluyor, güçlü olanlarsa ortaya çıkıyor.

Sanırım bu seriler, özellikle de Serpent, senin için de kişisel bir yolculuk niteliğinde. İşlerinle nasıl evriliyorsun? Bir şeyleri daha iyi anlamlandırmana yardımcı oluyor mu?
Yaratıcı süreç bir katarsis oluşturuyor ama bu kısa sürüyor. Bunun yanında algıları derinleştiriyor ve anlamları katmanlı hâle getiriyor. Serpent uzun bir kişisel yolculuk benim için ve hâlâ da devam ediyor. Üretirken hissettiğim şey, benimle birlikte her şeyin de fırçanın veya kalemin ya da diğer malzemelerin ucundan geçtiği ve yüzeye dokunduğu. Bunu büyük bir ruh gibi düşünebilirsiniz. Kişisel olanın bütünle evrilmesi gibi.

Şu sıralar, üzerinde çalıştığın ya da çalışmak istediğin bir mevzu var mı? Serpent’ten sonra senden nasıl işler görüyor olacağız?
Yılan sembolizmiyle ilgili çalışmaya devam edeceğim. Dediğim gibi bu çok-katmanlı, derin bir alan ve tek sergi bunun için yeterli gelmiyor. Aklımda resimlerin yanısıra üç boyutlu işler ve enstalasyonlar var, onlar üzerine çalışıyor olacağım.

 

ÖNCEKİ İran politik tarihine bir de buradan bakın: Sheida Soleimani SONRAKİ Küresel haberlere farklı gözler: Politik beslenme çantası
Bu yazıyı paylaş