Karanlık İşler Atölyesi: “Ülkeye sanat orgazmı yaşatmaya hazırlanıyoruz”

Bu yazıyı paylaş
İçerik

Karanlık İşler Atölyesi: “Ülkeye sanat orgazmı yaşatmaya hazırlanıyoruz”

Röp: Aycan Taşyürek
ÖNCEKİ Esrarengiz topluluğun kalıcı mirasları: Osman Hasan ve Dönme mezar taşları

Karanlık İşler Atölyesi popüler kültür ve çağdaş sanata eleştirel bakan yenilikçi bir sanat inisiyatifi olarak ortaya çıktı. İstanbul Balat’ta açılan Atölye Evi, yazın 10 hafta süren ilk atölyesini gerçekleştirdi. Sanat algımızı değiştirmek adına kararlı görünen Karanlık İşler Atölyesi’nin kurucusu Dilek Keleş sorularımızı yanıtladı ve karşı duruşunu açıkladı.

- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - 

Karanlık İşler Atölyesi'nin kuruluş aşamasından ve amacından bahsedebilir misiniz? Atölyenin avangart sanat anlayışı nasıl oluştu ve şekillendi?
Karanlık İşler, mevsimsel bir sıkıntıda, kaosun içinde kuruldu. Bir fotoğrafçı olarak, yaşadığım sergi sürecindeki büyük bir sarsıntı eşliğinde kurdum atölyeyi. Karanlık İşler Atölyesi, karakteri olan karşı duruştur. Amacı, nitelikli ve yeni bir bakışa sahip, ezberden kurtulmuş bireyleri kazanmak ve bağımsız sanat üretimini desteklerken, bu süreçte onlarla birlikte kendi  üretimimizdeki niteliği de bir üst seviyeye taşımaktır. Avangart bakış, sanat üretimimizde yok denecek kadar az. Sanatçılar kabuğuna çekilmiş durumda. Çünkü, kapital düzende, deneysel üretime giren bireyleri destekleyici verimli bir saha yok. Bizim de en çok buna ihtiyacımız var.

Image

Atölyelerin işleyişini ve derslerin yapısını anlatabilir misiniz? Katılabilmek için belirli bir bilgi seviyesi bekliyor musunuz?
Atölyelere sınırlı katılımcı alıyoruz. Niteliği arttırmak amaçlı böyle bir sistem kurduk. Katılımcılar, on hafta boyunca çok yoğun bir üretim sürecine girecek. Bu yoğunluğu, atölyeye geldikleri günler dışında da hissetmeleri için elimizden geleni yapacağız. Biraz zorlanıp, yorulacaklar.

Atölyeler, etkileşime açık kolektif üretimi destekleyen akışkan bir yapıya sahip. Her atölye, birbiriyle etkileşim hâlinde. Dolayısıyla, katılımcının aklındaki bütün soru işaretlerini ortadan kaldırıyoruz. Örneğin, katılımcı senaryoyu yazarken, filmin nasıl çekileceğini, oyuncuyla nasıl çalışılacağını ve bir filmin nasıl yönetileceğini öğrenecek. Ayrıca, bütün saha hakkında gerekli bilgileri, çıkan sanat ürününün uygulama sürecinde diğer atölyelerle bir arada yürüterek deneyimleme şansına sahip olacak. Bu atölyelere katılabilmek için, giriş seviyesinde, iştahlı bir katılımcı olarak üretime başlamaya hazır olmanız yeterli.

Eğitmenleri veya ders verecek ustaları neleri göz önünde bulundurarak seçiyorsunuz?
“Seçmek” bize göre bir kelime değil. Buna bir buluşma diyebilirim. Atölyelerde eğitmen yok. Yürütücülerimiz var. Bu yürütücüler, katılımcıların ilerleme sürecini ve yol haritasını oluşturacak. Yürütücülerimizin hepsi, kendi alanlarında yetkinlikleri olan, sosyal ve sanatsal duruşlarıyla, bağımsız sanata emek vermiş kişiler. Türkiye’de ilk diyebileceğimiz bu içerikteki oluşum ve etkileşim için en az bizim kadar heyecanlılar. Bütün bunlar bizim için kaçınılmaz bir buluşmayı oluşturdu.

Ekim döneminde ne gibi atölye ve etkinlikler söz konusu? Kimler tarafından yürütülecekler?
Kurmaca İşler – Senaryo Yazarlığı Atölyesi’ni Ali Dündar, Siyah Perde – Film Yapım Atölyesi’ni Okay Dayan, Avangart Film Kooperatifi – Sinema Okur-Yazarlığı Atölyesi’ni Yusuf Çalık, Karanlık Oda – Fotoğraf Atölyesi’ni Sinan Targay, Oynayan İnsan – Oyunculuk Atölyesi’ni ise Hamit Demir yürütecek.

Atölye’nin sanat bakışıyla örtüşen birçok sinemacı, oyuncu ve fotoğrafçı ustayı konuk olarak atölyede ağırlayacağız.

Kasım ayında da, yarı profesyonel ve profesyonel katılımcılara yönelik, 10 haftalık bir süreci kapsayan “Masterclass” programını gerçekleştireceğiz. Atölyemiz, MC Sinema ve Oyunculuk Atölyesi ve MC Fotoğraf Atölyesi’nde 10 haftada 10 usta ağırlayacak. Katılımcılar, ustalarla birebir zaman geçirme şansı bulacaklar. “Masterclass” program duyuruları Eylül’de başlayacak.

“Öğrenim”e yönelik atölyelerin yanısıra, “üretim”e yönelik ne gibi etkinlikler düzenliyorsunuz? Bireysel sanatsal üretime nasıl katkıda bulunuyorsunuz?
Karanlık İşler Atölyesi’nin en vurucu noktası işte burası. Çünkü bizim bütün programlarımız ve süreçlerimiz doğrudan uygulamaya ve üretime dayalı. Buraya kimse ortam yapmaya gelemez ya da hobi olsun diye atölyeye katılamaz. Böyle düşünen arkadaşları şimdiden uyaralım, bu işe kalkışmayın!

Katılımcılar, beş atölyenin birbiriyle etkileşimde olduğu bir film projesi ortaya çıkaracaklar. Bu projeyi ortaya çıkarmakla kalmayacaklar, uygulamayı da bizzat kendileri yürütücüler eşliğinde gerçekleştirecekler. Böylelikle her bir katılımcının bir filmi olmuş olacak. Üretim süreci için gerekli teknik ekipman ve mekân desteğini Atölye verecek. Bu şekilde, olayı teoriden kurtarıyoruz ve katılımcının bütün çakralarını açıyoruz.

Image

Bağımsız Sanat İnisiyatifi projesinin ne amaçladığını ve neler planlandığını biraz daha ayrıntılı anlatabilir misiniz?
Karanlık İşler Atölyesi Bağımsız Sanat İnisiyatifi, “piyasa tezgâhı”na karşı, yeni bir karakter ve duruştur. Türkiye’de sanat yok; “fashion” var. Büyük holdinglerin prestij olsun diye yatırım yaptıkları, birtakım kişilerin medyada ilgi odağı olmak için sanatı piyasalaştırarak pasifize eden yatırımları var. Potansiyel müşterisi bu kişiler olan sanatçılar ve galeriler mevcut. Ne yaptığını bile bilmeyen, “çağdaş sanat” adı altında zırvalayan birtakım kişilerin bunamışlıklarını satın alan ve tezgâha çıkaran “ölü sevici” diye adlandırdığım bir topluluk ve bunu popüler kültüre aktaran basın var. Marx, “yazar yaşamak ve yazmak için para kazanmak zorundadır; fakat hiçbir koşulda para kazanmak için yaşamamalı ve yazmamalıdır” der. Basın, bir para kazanma aracı değildir! Bizim bu “ölü sevici”lere, bir paspartuya duyduğumuz saygı kadar saygımız yok. Bu “şey”lerin eceliyle ölmelerini beklemek çileden çıkarıcı görünüyor. Türkiye’de sanatın pozisyonu artık müsamaha edilebilir olmaktan çıkmıştır.

İnisiyatif, niteliği yükselttiğinde yeni bir akımın öncülüğünü yapmak için yola çıkacaktır. Çünkü bizim oluşumuna öncülük edeceğimiz sergideki hiçbir şeyi satın alamazlar.

Bizde “tezgâh” yok. Gelişimi, yeni bakışları ve yeni deneyimleri gözlemlemek ve duyarlılıklarını arttırmak ile yetinecekler. Zihni çelik gibi olan duyarlı izleyiciye ihtiyacımız olacak.

Kimse yanlış duymuyor, bizler “yeni yetmeler” yeni bir çağın öncülüğünü yapmak için kolları sıvadık. Faşist piyasa düzeni, niteliği ve karakteri yok etmekle görevlidir, bunun da önlemini aldık. Ülkeye sanat orgazmı yaşatmaya hazırlanıyoruz. Eylemlerimiz 2015’te başlayacak, duyurularımızı resmî sitemizden yapacağız.

Karanlık İşler Atölyesi ekibinin ya da onla içli dışlı olanların sıklıkla takip ettiği bir galeri, etkinlik, festival ya da başka bir sanat kuruluşu var mı?
Türkiye‘de birkaç mekân var tabiî çaba içerisinde olan. Fakat bu mekânların ve kuruluşların çok büyük bir istikrar sıkıntısı olduğunu gözlemliyoruz. Tıkanıklık yaşıyorlar. Baktığımızda, Uluslararası İstanbul Sanat Fuarı, bağımsız sanat inisiyatiflerine yer veriyor. Anadolu Kültür’ün çeşitli ulusal ve uluslararası platformda girişimleri mevcut. Uluslararası platformda Arizona, Sydney, Chicago ve Boston Underground Film Festivallerini, Les Rencontres Arles Photographie sergi ve etkinliklerinin yanısıra, Berlin, Ermenistan ve İran’da benzer nitelikteki sanat festivallerini ve galerileri takip ediyoruz.

ÖNCEKİ Esrarengiz topluluğun kalıcı mirasları: Osman Hasan ve Dönme mezar taşları
Bu yazıyı paylaş