Eşsiz bir koleksiyonun derinliklerinden: Turquoise Wisdom

Bu yazıyı paylaş
İçerik

Eşsiz bir koleksiyonun derinliklerinden: Turquoise Wisdom

Röp: Cem Kayıran
ÖNCEKİ Red Fang dinlerken yapılabilecek alternatif aktiviteler SONRAKİ Film ve müziğin kendini bilen buluşması: Jem Cohen ve Guy Picciotto

21 Şubat'ta Elijah Wood'la birlikte Bant Mag. Bonanza kapsamında pikapların başında olacak Turquoise Wisdom'la koleksiyonunu ve dinleme alışkanlıklarını konuştuk.

- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -

Turquoise Wisdom, ya da gerçek adıyla Zach Cowie, uçsuz bucaksız bir plak koleksiyonuna sahip bir müzik tutkunu. Dünyanın farklı uçlarından topladığı albümlerle kozmik ve dinleyicisini önce olduğu yerde sallandıran ardından da çaldığı her yeri bir dans pistine çevirebilme potansiyeli taşıyan miksteypleri de unutulmamalı. Turquoise Wisdom ilk İstanbul ziyaretini bu ay gerçekleştiriyor. 21 Şubat gecesi İstanbul Blue Nights Presents: Bant Mag. Bonanza! kapsamında ünlü oyuncu Elijah Wood’la hayata geçirdiği Wooden Wisdom projesiyle Babylon’da olacak Californialı DJ’le koleksiyonu ve Wooden Wisdom üzerine sohbet ettik.

Bildiğim kadarıyla çok büyük bir plak koleksiyonun var. Müziğe olan ilgin ilk olarak nasıl başladı? Ailen de müzikle iç içe miydi?
Evet, çok fazla albümüm var. Büyük annem kesinlikle benim müziğe ilgi duymamda çok büyük bir role sahip. Müzik zevkim her şeyi kapsıyor ama özellikle İngilizce ağır balad folk müziğine çok büyük bir sevgi besliyorum ve bu da tamamen büyük annemden geliyor. Gençliğimde de bir plak dükkânında çalışmak sevgimi hızlıca pekiştirdi.

Bize biraz plak koleksiyonundan bahseder misin? Koleksiyonun nasıl bir araya geldi? Koleksiyonunla ilgili çok titiz misindir?
15 yaşımdan beri plak topluyorum ve plak şirketlerinde yaptığım tüm farklı işler (dört farklı plak şirketinde çalıştım ve bir sürü grupla yıllarca turne yaptım) beni dünyanın çok farklı yerlerinde plak dükkânlarına götürdü ve birşeyler öğrenebileceğim, bu işte uzman olmuş insanlarla çalışmamı sağladı. Çok titizim. Genellikle çalmayacağım şeyleri elimde tutmayı sevmiyorum. Genel olarak koleksiyonumda çok fazla ıvır zıvır yok diyebilirim. İyi albümleri iyi durumda tutmayı seviyorum ve onları dosyalayıp dizmek konusunda gerçekten çok takıntılıyım.

Daha önceden gitmediğin bir plak dükkânına girdiğinde ilk olarak neye bakarsın?
Eğer yeterli zamanım varsa ve dükkân da düzgün bir yere benziyorsa tüm rafların dibine kadar karıştırırım! Eğer zaman bizden yana değilse, yeni gelen plaklara ve duvardaki pahalı şeylere bakarım.

Bu ay yeniden Aquarium Drunkard için miksteypler yapmaya başladın. Bir miksteyp üzerinde çalışırken neleri göz önünde bulunduruyorsun?
Geçtiğimiz üç yılda Aquarium Drunkard için altı civarında miks yaptım. Justin her zaman çok destekçi olmuştur ve ben her zaman ona ve yaptıklarına borçlu olacağım. Belirli amaçlarla yaptığım birçok miks var. (Örneğin şu sıralar Okayplayer için hazırladığım Afrika boogie / disko miksi.) Ama tüm AQD miksleri tamamen benim o sırada aklımda ve evdeki müzik sistemimde olan şeylerden oluşuyor. O miksteyp serisine neredeyse bir tür günlük gibi davrandığım oldu. Çok ağır şekilde otobiyografik özelliği olsa da kimseye bunu söylemiyorum! Ha!

Bir plak koleksiyoncusu olarak podcast ve miksteyplerle sanal müzik platformlarında da çok aktifsin. Günümüzün müzik dinleme alışkanlıkları hakkında ne düşünüyorsun? Sence insanlar dinledikleri kayıtların kalitelerine önem veriyor mu?
Tüm projeler için yaptığım mikslerin hepsi tamamen plaklarla yapılmış miksler. Bu yalnızca ses kalitesi açısından bakarak yaptığım bir seçim değil. Bu benim müzikle çalışmayı sevdiğim metot ve bunu herhangi bir dijital katmana adapte etmek konusunda bir baskı hissetmiyorum, Bu bugüne kadar yaptığım bir şey ve böyle de işlemeye devam ediyor. Theo Parrish bir keresinde şöyle bir şey demişti: (özetle) "Yeni teknolojileri hayatı kolaylaştıran şeyler olarak görüyorum, ama sanatsal beceriyi hiçbir kolaylığa değişmem." Sanırım bu konu hakkında söylenmiş bundan daha iyi bir cümle yok.

Peki ya Elijah Wood’la olan projeniz Wooden Wisdom nasıl başladı?

Elijah’la üç yıl önce ortak arkadaşlarımız Laura & Kate Mulleavy (Rodarte) sayesinde tanıştık. New York Fashion Week kapsamında, Rodarte’nin düzenlediği bir partide çalıyordum ve onlar da Elijah’ı davet etmişti. Ben bir yandan çalarken Elijah’la müzik konuşmaya başladık. Bir süre sonra onu iPod’uyla bana eşlik etmeye davet ettim. Gecenin geri kalanını ben 45’liklerle, o iPod’uyla çalarak birlikte getirdik. Zevklerimizin bu kadar uyuyor olmasına ve birbirimizin arkasından çalmanın bu denli kolay olmasına çok şaşırmıştık. Birkaç ay sonrasında şans eseri Los Angeles’taki bir partide DJ’lik yapmak üzere Bushmills Folks tarafından eşleştirildik. O günden beri aralıklı olarak dünyanın etrafında birlikte çalmaya devam ediyoruz!

Wooden Wisdom’la yaptığınız DJ setlerden bahsedebilir misin? 21 Şubat’ta nasıl bir şey beklemeliyiz?
İlk resmî miksteypimizi henüz yayınladık, buradan indirebilirsiniz. Bu mix, ikimiz birlikte pikapların başına geçtiğimizde neler beklenebileceği ile ilgili ufak bir fikir verebilir. Çok fazla disko, uluslararası, psikedelik ve funky soul! Bilirsiniz ya, parti müziği!

İstanbul’da seninle görüşmek için sabırsızlanıyoruz. İstanbul’dan da plaklar alacak mısın? Aklında belirli albümler var mı?
Biz de oraya gelmek için sabırsızlanıyoruz! Elijah da ben de Türk psikedelik müziğini çok fazla seviyoruz ve Fitz bize birkaç yerel plak satıcısıyla görüşme ayarladı diye biliyorum. Umarım birkaç orijinal 3 Hürel, Selda, Barış Manço, Erkin Koray albümü bulabiliriz! Ayrıca, Harvey’nin de Beats In Space’in son bölümünde tonlarca Türk disko müziği çaldığını duydum. O soundu da arıyor olacağız!

 

ÖNCEKİ Red Fang dinlerken yapılabilecek alternatif aktiviteler SONRAKİ Film ve müziğin kendini bilen buluşması: Jem Cohen ve Guy Picciotto
Bu yazıyı paylaş