Bu Ay Ne İzlesem?

Bu yazıyı paylaş
İçerik

Bu Ay Ne İzlesem?

Yazı: Melikşah Altuntaş - İllüstrasyon: Can Çetinkaya
ÖNCEKİ Beyazperdenin Yapay Zekaları SONRAKİ Sınır tanımayan bir süper kahraman: Axe Cop

Oscar için yarışan güçlü filmlerin, gişe beklentili yerli komedilerin arasında kendine salon bulmaya çalıştığı ve bağımsız filmlerin birkaç salona sığışmaya çalıştığı şubat ayında vizyon yine tıklım tıklım.

- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -

AYIN FİLMİ

HER

14 Şubat

* Henüz ilk filmi Being John Malkovich’le ortalığı birbirine kattıktan sonra genellikle naif ve tatlı sularda yüzerek, gönülçelen filmlerle karşımıza çıkan Spike Jonze’nin, seyircilerin kalplerini hedef aldığı son filmi.

* Yakın gelecekte geçen kırık bir aşk hikayesini konu alan Her, yeni piyasaya sürülen bir işletim sistemiyle, yalnız ve mutsuz bir adamın aşkını anlatıyor.

* Her’de sadece sesiyle yer alıyor olsa da belki de kariyerinin en iyi performansını veren Scarlett Johansson, Roma Film Festivali’nde en iyi kadın oyuncu ödülüne layık görülüp, Critics Choice Awards’ta en iyi yardımcı kadın oyuncu ödülüne aday gösterilmişti.

* Scarlett Johansson’ın seslendirdiği Samantha için başta Samantha Morton’la çalışılmış ve Morton her gün sette Joaquin Phoenix’le birlikte çekime katılmış ve sesler canlı olarak alınmış. Kurgu sürecinde ise sesler Jonze’nin içine sinmeyince, Morton’ın da onayı alınarak seslendirme işi Johansson’a verilmiş.

* Filmde sesiyle yer alan tek isim Johansson değil. Kristen Wiig, Bill Hader ve bizzat Spike Jonze’nin kendisi de filmde duyduğumuz ses kişilerini canlandırıyor.

* Ödül sezonuna geç ama hızlı bir giriş yapan Her’ün beş dalda aday olduğu Oscar’lardan en iyi orijinal senaryo ödülüyle dönmesine kesin gözüyle bakılıyor.

Sinema tarihinden Her gibi pembe üç film

Her’ün toz pembe sinematografisi, sinema tarihinden içinden pembe geçen filmleri hatırlattı:

- The Pink Panter (1963): Blake Edwards ve Peter Sellers’ın harika işbirliğiyle karşımıza çıkan bu kahkaha tufanının ilk akla gelen olması kaçınılmazdı.

- Pink Flamingos (1972): John Waters’ın bu rengârenk ama kapkara rezilliği, bu naif isimle tamamen tezat oluşturacak bir şenlikti.

- Pretty in Pink (1986): Listemizin ruh olarak Her’e tek yakın pembesi (hattâ alenen pembişi) niteliğindeki bu lise romantik komedisi, John Hughes’un klasik brat-rack’lerindendi.

Spike Jonze’nin oyuncu olarak karşımıza çıktığı dört film

Senarist ve yönetmen kimliğiyle tanısak da Jonze, sevdiği yönetmenlerin işlerinde oyuncu olarak kısa rollerde görünmeyi seviyor. Bu yıl Oscar için birlikte yarıştığı Martin Scorsese ve David O.Russell gibi yönetmenler, filmlerinde Jonze’ye yer verdi. İşte bunlardan bazıları:

- The Game (David Fincher, 1997)

- Three Kings (David O.Russell, 1999)

- Moneyball (Bennett Miller, 2011)

- The Wolf of Wall Street (Martin Scorsese, 2013)

Her’ün aday olduğu beş Oscar kategorisi

- En iyi film

- En iyi orijinal senaryo (Spike Jonze)

- En iyi prodüksiyon tasarımı (K.K. Barrett, Gene Serdena)

- En iyi özgün şarkı (“The Moon Song”, Karen O., Spike Jonze)

- En iyi müzik (Will Butler, Owen Pallett)

- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -

Image

 AYIN VİZYON MUCİZESİ

LA GRANDE BELLEZZA (THE GREAT BEAUTY)

7 Şubat

* Il Divo ve This Must Be the Place filmleriyle uluslararası bir üne kavuşan Paolo Sorrentino’nun ihtişamlı rejisiyle göz kamaştıran son filmi.

* Roma’nın en en sosyetik ve en şaşaalı partilerine ev sahipliği yapan ve aynı zamanda ünlü bir gazeteci olan 60’lı yaşlarındaki Jep Gambardella’nın etrafında gezinen film, özellikle parti sahneleriyle unutulmayacak gibi görünüyor.

* Sorrentino’yla pek çok filmde çalışan Toni Servillo, bu filmdeki Gambardella karakteriyle birlikte, Sorrentino’nun dört filminde başrol oynamış oldu.

* Geçtiğimiz Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye için yarışan ancak Steven Spielberg’ün başkanlığını yaptığı jüri tarafından görmezden gelinen film, Avrupa Film Ödülleri’nde en iyi film, yönetmen, erkek oyuncu ve kurgu ödüllerinin sahibi oldu.

* Yılın en iyi filmlerinden biri olan La Grande Bellezza, Altın Küre’nin sahibi olurken, Bafta ve Oscar ödüllerinde de yabancı dilde en iyi film kategorisinin şimdilik en güçlü adayı konumunda.

Toni Servillo’nun canlandırdığı üç gerçek karakter

-Giulio Andreotti (Il Divo, 2008)

-Gorbaçov (Gorbaciof, 2010)

-Giuseppe Mazzini (Noi Credevamo, 2010)  

La Grande Bellezza’nın Oscar’lardaki dört rakibi

- The Hunt (Danimarka)

- Omar (Filistin)

- Broken Circle Breakdown (Belçika)

- The Missing Picture (Kamboçya)

- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -

Image

 ŞUBAT VİZYONUNUN ÖRTÜK TEMASI

EDEBİYAT UYARLAMALARI

Bu ay vizyona giren filmler arasında Oscar peşinde koşanından, bağımsız sularda yüzenine dek çok sayıda roman uyarlaması film dikkat çekiyor.

The Wolf of Wall Street (7 Şubat): Martin Scorsese’nin aynı adlı romandan, Boardwalk Empire’da da birlikte çalıştığı senarist Terence Winters tarafından uyarlanan bu şamatalı filmi, ahlaksız bir karakteri merkeze alan, 180 dakikalık bir kapitalizm eleştirisi.

Adore (21 Şubat): Naomi Watts ve Robin Wright’ın, birbirlerinin ergen oğullarına yürüdükleri bu etik açıdan epey tartışma yaratabilecekken, durağanlığıyla bir Hallmark Channel işini andıran roman uyarlaması, festivalleri dolaştığı sırada, uyarlandığı romanla aynı olan Two Mothers adını taşıyordu.

Lone Survivor (28 Şubat): Very Bad Things’le yaptığı çıkışın ardından, Hancock, The Kingdom, Battleship gibi gişesi bol ama nitelik açısından epey zayıf filmler çeken Peter Berg’ün, aynı adlı savaş romanından, bizzat kendisi tarafından uyarlanan film, Senaristler Birliği’nin ödülüne de aday gösterildi.

Mandela: Long Walk to Freedom (28 Şubat): Geçtiğimiz aylarda kaybettiğimiz, dünyaca ünlü lider Nelson Mandela’nın gerçek hayat hikâyesinden uyarlanan film, başroldeki Idris Elba’nın performansı ve U2’nun film için yaptığı “Ordinary Love” şarkısıyla da ödül peşinde koşmaya devam ediyor.

- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - 

Image

 AYIN SİNEMA OLAYI

!F İSTANBUL

Bu ay 13.kez düzenlenecek olan !F İstanbul Bağımsız Filmler Festivali, 13-23 Şubat tarihlerinde İstanbul, 27 Şubat - 2 Mart tarihlerinde ise Ankara ve İzmir’de gerçekleşecek. Her yıl olduğu gibi bu yıl da dünya sinemasının merak edilen bağımsız yapımlarını ve çok konuşulacak filmlerini programını ekleyen !F İstanbul’la ilgili detaylı bilgileri günlük sitemizden ve Facebook, Twitter hesaplarımızdan sıkça paylaşacağız.

- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -

BU AY AYRICA

* Jim Jarmusch’un yönettiği ve Tilda Swinton, Tom Hiddleston, Mia Wasikowska’lı Only Lovers Left Alive,

* Reha Erdem’in son filmi Şarkı Söyleyen Kadınlar,

* Yılın en başarılı belgesellerinden biri olarak gösterilen The Square,

* Costa-Gavras’ın uzun zaman sonra yeniden kamera arkasına geçtiği Capital,

* Christiane Bale’in yine fiziksel bir değişimle karşımıza çıktığı Out of Furnace,

* Ve Tom Hanks’in Walt Disney, Emma Thompson’ın Marry Poppins’in yaratıcısı P.L.Travers’ı canlandırdığı Saving Mr. Banks de gösterime giriyor.

- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -

Image

 TELEVİZYONDA NE İZLESEM?

Şu sıralar ilk bölümleri yayınlanan dizilerden hangilerini, neden izlemeniz gerekiyor:

True Detective: Muhtemelen uzun zamandır bu kadar ruhanî ve özel bir dramayla karşılaşmamış olduğunuz için ve kariyerinin en parlak dönemini yaşayan Matthew McConaughey’in gerçekten de iyi bir olabileceğine ihtimal vermek için, bu sekiz bölümlük mini diziyi –mümkünse biriktirerek– derhal izleyin.

Please Like Me: İngiltere’den bir süredir çıkan ortalama komedi dizileri arasından başarıyla sıyrılan ve insanı jet hızıyla ısındırdığı karakterlerine her bölümde biraz daha âşık olduğunuz epey tatlı ve bir hayli sarsak bir komediyle karşı karşıyayız.

Looking: Amerikan bağımsız sinemasının başarılı yönetmenlerinden Andrew Haigh’in Weekend ile yakaladığı çıkışı televizyonda sürdürmeye devam ettiği bu sekiz bölümlük dramedi, karakterler ya da onların hikâyelerinden çok, yarattığı atmosfer ve yağ gibi akıp giden anlatım diliyle kendini izlettirmeyi başarıyor.

Bunlar da var:

İlk birkaç bölümüne göz atıp, devam edip etmeme kararını size bıraktığımız yeni diziler:

- Black Sails

- Enlisted

- House of Fools

- Nowhere Boys

- Uncle

ÖNCEKİ Beyazperdenin Yapay Zekaları SONRAKİ Sınır tanımayan bir süper kahraman: Axe Cop
Bu yazıyı paylaş