Big Shoot

Bu yazıyı paylaş
İçerik

Big Shoot

Yazı: Derya Bayraktaroğlu Fotoğraf: Mikail Yılmaz
ÖNCEKİ Barbaros Kayan: İnsanlar, Hayvanlar, Hayaletler

Koffi Kwahulé tarafından kaleme alınan ve Nefrin Tokyay tarafından yönetilen Big Shoot 25 Ocak'tan bu yana TiyatrOPS sahnesinde. Big Shoot Afrika kökenli Fransız yazar Koffi Kwahulé tarafından yaratılmış bir metin.
 

- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -

Kwahulé’nin, rastlantısallıktan oluşan duyular dünyası içinde aksak dil parçalarına dağılan, sesin denetimsizliğinde örgütlenen, tekinsiz yazını pek çok dile tercüme edildi. Big Shoot yazarın Türkiye’de izlenebilecek ilk oyunu olmakla birlikte yeni bir oluşum Tiyatrops tarafından sahneleniyor.


Image



2 kişi.  Bir kondüktör ve bir kaçak yolcu. Trenin içinde.
Bir sanatçı ve bir sanat satın alıcısı.
Jamaica Plain’in ücrasında bir köprüaltı saksafoncusu ve oradan geçen bir polis.
Müdire hanım ve bir stajyer. Umumi tuvalette.
s&m tecrübe tutkunu müşteri ile erkek fahişe, bir diva. Kerhane girişindeki emanetçi kulubesinde.
Bir sorgucu ve bir sanık. Bir odada.
Diğer ikilikteki benzeriyle sarmal olan kişiler. Bu sarmaldan hep benzer biçimde türeyen ilişki. Düşünceyle çoğaltılabilecek ikililer…Temelde yalnızca iki kişi; Mösyö ve Stan.
Herhangi bir sebep bir sorguyu başlatır.

Big Shoot, gündelik yaşama ve ilişkilere içkin şekilde bulunan şiddetin savaşı çağıran, ezen ve ezilen atayan doğası üzerine üretmek hakkında bir önerme. Şiddet, üstünlüğü birinci kişi ya da ikinci kişi adına kesinleştiren tematik bir artan olmak zorunda değil. Tıpkı müzikte ya da yaşamdaki bir ritmin doğrusal biçimde tırmanmak durumunda olmayışı gibi. Şiddetin değil ama hedefe varma düşüncesinin ta kendisinin sıkıntılı olduğunu seslendirmeye çalışır. O halde bir eser sonlanan ve sonlanmaya doğru kompoze edilen bir akış olmaktan nasıl kurtulacak? Son, yalnızca zamansallığıyla bağlı herhangi bir an olmak yerine,  ayrıcalıklı, beklenen birşey olmaktan nasıl kurtarılacak? 25 Ocak’ta prömiyerini yapan Big Shoot, ‘son’u sıradanlaştırılmış bağlamından çıkarmak için izleyiciyi, heyecanlı son’u arzulayan olmakla itham eden ve bir nebze fazla kaçan sözlü tekrarlara başvursa da, Mösyö’nün, Stan’i öldürmekteki aksaklığını hissettiriş şekli oldukça etkileyici.  Aksaklığı bedenin ya da sözün bir hali olarak değil (beden aksine esrik ve ısrarcı) kapitalist mekanizmanın kurduğu bir dünyaya doğan düşüncenin önceden hazırlanmamışlığı gibi akışkanlaştırmış. Her daim değişmeye muktedir azalan ve artabilecek direnciyle güzel, kudretli aksaklık!

Big Shoot’un bir monolog olarak kaleme alınıp alınmadığı bir yana, insanın kendiyle olan kanibal didiklenmesi, iç cehenneminin varlığı dahilinde bir diyaloğun aslında imkansızlığı belirir Mösyö ve Stan’de. Diyalog dil ile kurulursa belleği taşıyan dil, sömürgeci dil, ne kadar güvenilirdir? Çevrilemezlik ve sessizlik nereye akar? Bu Kwahulé’nin dert edindiği öncül meseledir.

Meseleyle halleşen yönetmen ve performanslar bu akışa yer vermek için, dilden yana oyunbaz bir matematiği sabırla türetmişler. İki türlü; Türkçe’nin ve yaklaşık her dilin İngilizce’ye karşı konulmaz biçimde çözülmesi durumunu paranoyak tekrarlar üzerinden alaya alma. İkincisi zaman kipleriyle gidip gelen bir mide bulantısı hissini izleyici açısından ellenebilir kılma.

Big Shoot’da, ‘kahraman’ ve ‘sapık’ arasındaki çizgi silikleşir. Sapmayı, kişinin yaşadığı boktan bir travma yüzünden ortaya çıkan durum olmaktan uzaklaştırır. Sapkınlığı gündelikleştirir. Özneler yerine, anlatı halinin kendisi üzerine dikkat çeker. Kişinin kendi biricik mitlerini yaratabileceği fikriyle ilgilenir.  Us sahibi, kırılgan, dermansız Stan’de, denetimsiz fantezileri olan, aile düşmanı, ezici güç, ibne polis mösyö de, o ilişkide karşılıklı rıza ile buluşmuştur. Aralarındaki her ilişki s&m doğası itibariyle başkalarının korkusunu içerir. Bu tip bir ilişkinin fikri modernizmin cinsel anksiyetelerini dürter. Çünkü toplum güvenliğini bozar.

Mekanın üstünlükten yana sahiplenilemezliğini belli eden, yine şimdiki hali kadar minimal fakat daha akışkan bir dekor ile başka türlü bir müzik inşa etmek düşünülebilir miydi acaba... Big Shoot iyi ki var. Ezgi Coşkun Yetiş tarafından türkçeleştirildi, Nefrin Tokyay yönetmenliğinde, Çağlar Çorumlu ve Salih Bademci’nin performanslarıyla 1 ve 8 Şubat’ta, Moda Sahnesi’nde. Sonrasındaki tarih ve yer bilgileri için takipte kalmalı.

ÖNCEKİ Barbaros Kayan: İnsanlar, Hayvanlar, Hayaletler
Bu yazıyı paylaş