33. Istanbul Film Festivali'ne Özel Festival Günlüğü

Bu yazıyı paylaş
İçerik

33. Istanbul Film Festivali'ne Özel Festival Günlüğü

Yazı: Melikşah Altuntaş, İllüstrasyon: Mert Tugen
ÖNCEKİ Oynamaktan yorulanları yönetmen koltuğuna alalım: John Turturro SONRAKİ İstanbul Film Festivali'nden Her Ruh Hâline Uygun Listeler

Bu yıl 5-20 Nisan tarihleri arasında gerçekleştirilecek festivalde hangi gün ne yapmalı, nereden nereye koşturmalı?

- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - 

4 NİSAN CUMA
Festivalin açılış töreni gerçekleşiyor. Onur ödüllerinin sahiplerini bulacağı ve festival coşkusundan artık oturduğumuz koltukları tırmalayacak hâle geldiğimiz bu akşam yalnızca, festivalin açılış filmi ve en iyi film dâhil dört dalda Oscar adayı Philomena’yla yetinmek durumundayız.

5 NİSAN CUMARTESİ
Festivale sarsıcı bir giriş ve kafa göz dalmak için bundan daha iyi bir 11:00 filmi olamaz herhâlde… Volker Schlöndorff’un dünyalar garibi ve pek olaylı filmi Baal’i, yıllar sonra restore edilmiş kopyasından izlemek için Atlas’ın yolunu tutarak güne başlıyoruz. Hemen ardından 13:30’da yine Atlas’ta, ısıttığımız koltuktaki sıcaklığı, Berlinale’de bu yıl Altın Ayı’yı beklenmedik bir biçimde eve götüren Bai Ri Yan Hou hakkındaki kararımızı vermek üzere seyre dalıyoruz. İlk gün için bu kadar gariplik yetmeyeceğinden, bünye de biraz sinema salonu karanlığına alışsın diye 175 dakikalık süresine bakmadan Atlas 2’nin tekinsiz koltuklarında Die frau des polizisten’e bırakıyoruz kendimizi saat 16:00 sularında… Akşam mecalimiz kalırsa 21:30’da İstanbul Modern’de Mavi Boncuk var. Kimse Emel Sayın’ı beyazperdeye sarıp kaçırma fırsatını kaçırmak istemez herhalde…

Image

6 NİSAN PAZAR
Sabah kahvemizi alıp erken bir kahvaltıyla güne başladıktan sonra 11:00’de Beyoğlu Sineması’nda Tabu’suna vurulduğumuz Miguel Gomes’in kısalarına kendimizi teslim ediyoruz. Bugün kendi rekorumuzu kırmayı ve oradan oraya koşturmayı ne kadar başarırız bilinmez ama Beyoğlu çıkışı koştur koştur metroya atlayıp 13:30’da Nişantaşı’na varabilmeyi başarırsak, City’s taze bir yönetmenle tanışma fırsatı sunuyor: Wolf at the Door… Hemen ardından sinemanın bir alt katında hızlı bir atıştırma ve ardından Arjantinli Marco Berger’in tensel lirizmi Hawaii… 18:00 sularında City’s’den çıkıp tekrar Beyoğlu’nun yolunu tutmayı başarabilenleri ise iki harika film bekliyor: bu yıl ortalığı birbirine katan Yunan harikası Miss Violence (19:00, Atlas) ve Wes Anderson’ın son marifeti The Grand Budapest Hotel (21:30, Atlas).

7 NİSAN PAZARTESİ
Sıkıcı mesai günleri başlamışsa eğer gündüz saatlerinde mecburen ofisteyiz ve gün bizim için 19:00’dan itibaren başlıyor. Gündüz maratonuna devam edebilenler için ise 13:30’da yeni Terry Gilliam çılgınlığı The Zero Theorem, 16:00’da ise Christian Mingui ve Lukas Moodysson’un son harikaları var. Saatler 19:00’u gösterdiğinde koştur koştur Atlas’ın yolunu tutup yılın en iyi İngiliz filmlerinden biri olan Still Life’ı seyre koyuluyoruz Atlas’ta. Önceki gün izlemeyi beceremeyenler için ise 21:30’da The Grand Budapest Hotel, bu kez Rexx’te.

Image

8 NİSAN SALI
Bugün de gündüzcüler için bolca iyi seçenek ve haftasonu kaçırılanları toparlama fırsatı var festivalde. Gündüzün öne çıkanları The Life of Riley, Grand Central ve Miss Violence. Saat 19:00 olduğundaysa iki seçenekten birine yürümenin zamanı: ya Atlas’ta Fransız animasyon harikalarına imza atmış Sylvain Comet’nin bu kez gerçek insanlarla çektiği ilk filmi olan Attila Marcel ya da City’s’de Yeni Bir Bakış bölümünün en dikkat çekici filmlerinden biri olan Coherence’yi izleyip yeni bir yönetmen keşfetme fırsatı…

9 NİSAN ÇARŞAMBA
Bugün gündüzcüleri festivalin en iyi belgesellerinden birkaçı karşılıyor sabah seanslarında. Lance Daly’nin Life’s A Breeze ise zararsız ve iyi bir 13:30 seçeneği gibi görünüyor. 16:00’da aynı tatlı havayı sürdürmek isteyenler Feriye’de El Critico’yla güne devam edebilir ama ruhu histeriyle çalkalananları City’s’deki Claire Dolan’e doğru alalım… 19:00’dan itibaren ise gün artık resmî olarak bir Neil Young’a saygı akşamına dönüşebilir. Atlas 2’de gösterilecek Neil Young Trunk Show: Scenes From A Concert’in ardından, biletinizi göstererek girebileceğiniz Hard Rock Café’de 22:00 sularında Yekta Kopan, Aylin Aslım ve Görgün Taner gibi isimlerin DJ’lik yapacağı bir parti mevcut.

10 NİSAN PERŞEMBE
Parti yorgunlarını sabahın ilk filmi ve Venedik Film Festivali’nin ilk Altın Aslan ödüllü belgeseli Sacro Gra’ya alalım 11:00’de Beyoğlu Sineması’nda… Sonrasında eğer kaybettiklerimizi anmak ve iyiliği tescillenmiş filmler izlemek gibi bir niyet varsa gündüzcülerin adresi Rexx Sineması ve ardı ardına gösterilecek olan Baal ve The Master olmalı. 19:00 ve 21:30 seansları için Atlas’ta yerini alanlar ise bu yılki festivalin merak edilen filmlerinden İrlanda bağımsızı Calvary ve ardından Polanski’nin klostrofobik seksî gerilimi Venus in Fur’le ödüllendiriliyor.

11 NİSAN CUMA
Gündüzcüleri, Nerdesin Aşkım? bölümünün en olaylı yönetmeninin, en naif filmi olan Gerontophilia karşılıyor 11:00’de Atlas’ta. Sonrasında biraz eşsiz bir şeyler izlemek isteyen varsa da doğruca City’s’in yolunu tutmalı: Le couisin Jules’i yenilenmiş kopyasından izleme fırsatı kaçmaz. 16:00 seansını da City’s’de geçirebilenler siyah beyaz kusursuz sinematografisiyle yılın en beğenilen filmlerinden biri olan Ida’ya kendini kaptırabilir. Akşamcıları ise 19:00 seansında Atlas’ta pek sevdiğimiz yönetmen David Mackenzie’nin son filmi Starred Up’ı ve Roger Deakins’ın muazzam görüntü yönetimi ve düşmeyen temposuyla Prisoners var. Uyku tutmayanları ise 24:00’de Beyoğlu Sineması’ndaki Big Bad Wolves’a alalım.

Image

12 NİSAN CUMARTESİ
Festivalin ikinci haftasonu, sabah 9 akşam 6 mesaisiyle çalışanların hafta boyunca kaçırdığı filmleri birbiri ardına sıralıyor. Yeni birşeyler izlemek isteyenler ise Venedik’te bu yıl Geleceğin Aslanı ödülünü kucaklamış olan White Shadow’u (13:30, Feriye) ya da pek matrah olmasa da usta yazara dair bir şeyler görebilmeyi, daha fazla detay öğrenebilmeyi sağlayan Salinger (13:30, Beyoğlu) belgeselini tercih edebilir. Akşam çöktüğünde ise hâlâ izlememiş olanlar varsa 19:00 ve 21:30 seansında peş peşe Nymphomaniac Part 1 ve Part 2’yu aradan çıkarabilir. Ya da 21:30 seansı için hareketli ve bol ödüllü Salvo ve Enemy’den birini seçmek de mümkün. Hâlâ muhafaza ettiğiniz enerjinizle 24:00’te The Baradook’u da aradan çıkarabilirsiniz…

13 NİSAN PAZAR
Filmlerle geçen bir haftanın yorgunluğunu atmak ve biraz farklı bir alana geçiş yapmak adına gündüzünüzü tamamen boş bırakıp 15:00 ve 18:00 seanslarında Akbank Sanat’ta gösterilecek Akbank Kısalar’ına bir göz atabilirsiniz. Biraz daha dingin bir gün gibi görünse de yıl boyu çeşitli festivallerde gösterilmiş, yarışmış ve ödül kazanmış hemen her kısa filme tek bir günde vakıf olma imkânını veren bu şanslı pazar, Ragnar Bragason’un Metalhead’i (13:30, City’s), Xavier Dolan’in Tom at the Farm’ı (16:00, Atlas) ve Guillaume Gallienne’nin Les garcons et Guillame a table! (19:00, Atlas) ile de Uluslararası Yarışma filmlerine dalış yapmanızı mümkün kılıyor. Anadolu yakasındakiler ise daha önce karşı tarafta gösterilen Starred Up, Nymphomaniac ve The Baradook’u aradan çıkarıp, James Franco’nun Child of God’ıyla günü kapayabilir.

14 NİSAN PAZARTESİ
Festivale ulusal ve uluslararası yarışma filmlerinin damgasını vuracağı ikinci haftanın bu ilk gününde gündüz seanslarında Rexx’te Nerdesin Aşkım? filmlerinden Lilting ve Eastern Boys peş peşe görülebilir. Hattâ 21:30’da Atlas’daki Trans X İstanbul’la birlikte gökkuşağı bayraklarını sallaya sallaya eve dönebilirsiniz. Diğer yandan vizyonda hak ettiği ilgiyi görmeyen Silsile ve Tayfun Pirselimoğlu’nun merakla beklenen son filmi Ben O Değilim’le de ulusal yarışma ateşini yakabilirsiniz. Günün kaçırılmaması gereken esas aktivitesi ise 16:30’da Boğaziçi Mithat Alam Film Merkezi’ndeki, bu yılki uluslararası yarışma jüri başkanı Asghar Farhadi’nin sinema dersi.

Image

15 NİSAN SALI
Festivalin yarışma filmlerine yoğunlaşılabilecek bir gün daha… Geç bir kahvaltının ardından Atlas’ın yolunu tutanlar, 13:30’dan 21:30’a kadar ulusal yarışmadan Reha Erdem’in Şarkı Söyleyen Kadınlar’ı ve Onur Ünlü’nün İtirazım Var’ı ile uluslararası yarışmadan Papusza ve Tracks’i izleyerek evlerine dönebilir. Bugünü tek bir salonda geçirmeyi planlayanlar için diğer tercihler ise City’s ve Rexx olabilir. İkisinde de festival harikalarının arzı endam ettiği bir günle karşı karşıyayız.

16 NİSAN ÇARŞAMBA
Gündüzcüler için Rexx’te İsveç’in bu yılki bol ödüllü filmlerinden The Reunion ve Berlin Film Festivali’nden TEDDY ödülüyle ayrılan naif ergen dramı The Way He Looks 11:00 ve 13:30 seanslarında peş peşe görülebilir. Avrupa yakasına geçenleri ise iki seçenek bekliyor: ulusal ya da uluslararası yarışma filmleri… Yerli filmlerinden peşinden koşacaklar, Türkiye galaları 19:00 ve 21:30’da Atlas’ta gerçekleştirilecek yarışmanın şansı yüksek filmlerinden Sesime Gel ve Kumun Tadı’nı, diğerleri ise City’s’in yolunu tutarak Kuzey Avrupa dolaylarında gezinecekleri Metalhead ve Blind’ı izleyebilir. Bu yıl Kamboçya adına yabancı dilde en iyi film Oscar’ına aday olan The Missing Picture’ın ise 16:00 seansında Atlas’ta görülebileceğini ekleyelim.

Image

17 NİSAN PERŞEMBE
Festivalde tanıyıp sevdikleri yönetmenlerin peşini bırakmak istemeyen gündüzcüler, güne Feriye’de 11:00 seansındaki Fernando Eimbcke imzalı Club Sandwich’le başlayacak gibi görünüyor. Sonrasında Taksim’e geçmeleri icap ediyor, zira 13:30’da iki önemli film Triptyque ve September, Atlas 1. ve 2. salonlarda seyirci karşısında olacak. İsteyenler bu zor seçimi gerçekleştirmek yerine 14:00’te Fransız Kültür’de dünyaca ünlü bağımsız film şirketi mk2’nin kurucularından Marin Karmitz’in “Sinemayla 40 Yıl” adlı sinema dersine de katılabilir. Öğleden sonra ise 16:00’da geçtiğimiz yıl Altın Lale’nin sahibi olan Lenny Abrahamson’ın son filmi Frank, 19:00’da Amerikan bağımsız sinemasının sevilen yönetmenlerinden Alexandre Rockwell’in Little Feet’i izlenip, ruhlar gençleştirilebilir. 21:30’da ise bu yılın en tartışmalı yerli filmlerinden Levent Semerci imzalı Ayhan Hanım, Atlas’ta gala yapıyor.

18 NİSAN CUMA
Festivalin son günlerine yaklaştıkça, eksikleri tamamlama telaşı da ayyuka çıkıyor. Neyse ki bu gün, festival organizatörlerinin insafa gelerek arada kaçırdığı birçok filmi tamamlama ihtiyacı hisseden festival takipçilerine çok sayıda ek seansla alan açtığı bir gün. Festivali günü gününe takip etmiş çalışkan öğrenciler için ise ulusal bölümde öne çıkan filmlerden Deniz Seviyesi (21:30, Atlas) ve Nergis Hanım (19:00, Beyoğlu) art arda izlenebilir. Geceyarısı çılgınlığına kapılmak isteyenleri ise 24:00’te Beyoğlu Sineması’nda Killers bekliyor.

Image

19 NİSAN CUMARTESİ
Şu güne kadar görememiş olanların Blind, Miss Violence, Hawaii, Club Sandwich, The Missing Picture, Frank ve iki özel sinemacının son filmleri Tsai Ming-liang imzalı Stray Dogs ile Alain Guiraude’in L’inconnu du lac’ı izlemesinin şart olduğu bu sondan bir önceki günde çok özel bir başka gösterim de dikkat çekiyor. İki yıl önce kaybettiğimiz nevi şahsına münhasır sinemacı Metin Erksan’ın belki de en özel filmi olan ve pek ortalıkta bulunamayan filmi Kuyu, 19:00 seansında Beyoğlu Sineması’nda gösterilecek. Bir kenara not edin.

20 NİSAN PAZAR
Ulusal ve uluslararası yarışmanın galiplerini öğrendiğimiz bu son günde, yarışmalı bölümleri takip edememiş seyirciler Altın Lale ödülünü kazanan filmleri 13:30 ve 21:30 seanslarında Atlas 3’te görebilir. Festival takipçilerinin görmeyi istedikleri filmler için son fırsatlarla dolu bu günü ve festivali kapatmanın en etkileyici ve festival sonrasındaki dinlenmeyi en çok hak ettirecek filmi ise prömiyerini önceki yıl Cannes Film Festivali’nde gerçekleştirdikten sonra, pek çoklarına göre modern bir başyapıt kabul edilen, Lav Diaz imzalı 250 dakikalık epik Norte, Hangganan ng kasaysayan (21:30 Beyoğlu).

ÖNCEKİ Oynamaktan yorulanları yönetmen koltuğuna alalım: John Turturro SONRAKİ İstanbul Film Festivali'nden Her Ruh Hâline Uygun Listeler
Bu yazıyı paylaş