Yaratıcı bir mütevazı: Richard Ayoade

Bu yazıyı paylaş
İçerik

Yaratıcı bir mütevazı: Richard Ayoade

Yazı: Tuba Altuntaş İllüstrasyon: Ethem Onur Bilgiç
ÖNCEKİ Nefes açıcı bir gençlik filmi: Mavi Dalga SONRAKİ 15 maddede Lars von Trier'in aşırı acıklı hikayesi

Oyuncu, komedyen, senarist, yönetmen… Yetenekleriyle bir insanı rahatlıkla kıskançlık krizine sokabilen Londralı coollar coolu Richard Ayoade’e biraz daha yakından bakalım...

- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -

Kendisine NME tarafından Londra’nın en cool adamı etiketi yapıştırılsa da o bunun bir kategori hatası olabileceğini söyleyecek kadar alçakgönüllü. Bu nedenle “Bay Mütevazı” olarak da biliniyor ve canlandırdığı karakterlerin bu kadar komik olmasının altında bu rafine samimiyet yatıyor.

Önemli olan milleti değil insanın kendisi diye düşünsem de söylemekten kendimi bir türlü alamadığım, İngiliz “cool”luğu ile yine karşı karşıyayız… Üstelik Nijeryalı baba, Norveçli anneden olma İngiliz Richard Ayoade (pek çoğumuz onu dünyalar komiği İngiliz dizisi The IT Crowd’un Moss’u olarak tanıyor), yeni dönemin belki de en heyecan verici yönetmenlerinden…

SUBMARINE (2010)

Daha önce tanışmadığımız kadar orijinal dünyalar yaratabilen bir akla, birinci sınıf bir mizah anlayışına ve edebî değeri yüksek bir kaleme sahip olduğunu daha ilk filmi Submarine’le gözler önüne serdi. Birbirinden ilham verici karelerin Instagram filtresinden geçiyormuşçasına aktığı, harika bir kitabın cümleleri gibi repliklerin, alttan alta içimize işlediği filmi Submarine’le ziyaret ettiği hemen her festivalden ödül ve övgülerle ayrıldı Ayoade.

Ergenliğini doyasıya yaşayıp delice saçmalamak yerine, abartılı bir farkındalık yaşayan Oliver Tate’in her an dağılacakmış gibi duran ailesi, azgın ergenlere hedef olduğu okulu ve ona benzersiz duygular yaşatan aşkı ekseninde geçen hayatına tanık olduğumuz 2010 yapımı bu filmle pek çok sinemaseverin ilgisini çekmeyi başardı. Çoğunlukla utanç duyduğumuz ergenlik yıllarıyla öpüşüp barışacak kadar mülayim bir hikaye anlatan filmin senaristi de kendisiydi...

Polaroid fotoğraflar, daktilo, James Bond çanta, çoban düğme palto, kaleydoskop... Filmdeki objelerin bile özenle seçildiği bu indieler indiesi filmin depresif güzelliğine eşlik eden müziklerden bahsetmeden geçilemez. Alex Turner imzasına sahip ve bir çırpıda tamamını dinleyebileceğiniz güzellikteki soundtrack albümü, özellikle sabah işe giderken çok iyi gidiyor.

Şimdi Alex Turner demişken Ayoade’in çektiği Arctric Monkeys at the Apollo belgeselinden, Yeah Yeah Yeahs (“Head Will Roll”) videosunda Michael Jackson’a, Vampire Weekend (“Oxford Comma”) videosunda Beatles’a gönderme yaptığı kliplerinden, Community adlı komedi dizisinde yönettiği efsane bölümü de anmamak olmaz.

THE DOUBLE (2013)

Richard Ayoade o kadar çok işe bulaşıyor ki konu da hâliyle oradan oraya zıplıyor. Aslında kendisini bu sayıda anlatma nedenimiz bu yıl !f’in gala filmleri arasında izleme şansı bulduğumuz, merakla beklenen son filmi The Double.

Dostoyevski’nin Öteki Ben kitabından uyarlama filmde Ayoade, silik bir karakter olma hâlini öyle tuhaf, tedirgin edici, soğuk ve esprili bir şekilde anlatıyor ki kara komedi türüne yepyeni bir bakış getiriyor. Zamanında Roman Polanski’nin niyetlendiği ancak senaryoda yaptığı değişiklikler yüzünden John Travolta’nın filmden vazgeçmesi nedeniyle hayata geçiremediği Dostoyevski’nin Öteki Ben’i Richard Ayoade’e nasip olmuş.

Başrollerde kısa bir zamana kadar inek karakterlerin aranılan yüzü olan ve birkaç yıl önce The Social Network’le ilk Oscar adaylığını kazanan Jesse Eisenberg ile son dönemde Restless, Stoker, Only Lovers Left Alive filmlerden sıklıkla karşımıza çıkan Mia Wasikowska yer alıyor. İlk filmindeki başrol oyuncuları ikinci filmine özenle serpiştiren, The IT Crowd’un Roy’u Chris O’Dowd ve deli patronu Christopher Morris’i de minicik tuhaf rollerde karşımıza çıkaran Ayoade, kendine özel bir komün kurmuşa benziyor.

The Double’da kurduğu tamamen yaratıcı dünya tasviri ve bütün bir karanlığın içinden çekip çıkardığı keskin zekasıyla Ayoade, son dönem dünya sinemasında karşımıza çıkmış en sağlam atmosfer yaratıcılarından birine dönüşüyor.

Zamandan ve mekandan bağımsız yaratıcılığı, incelttikçe incelttiği ama asla koparmadığı komedi anlayışı ve etkilendiği her şeyi en güzel şekilde yansıttığı dünyası nedeniyle daha çok film yönetsin diye gözünün içine baktığımız Ayoade, bakalım üçüncü filminde bizi nerelere gösterecek... Biz şimdilik The Double’ı festivalde kaçırmış olanlar için bir an evvel vizyona bekliyoruz.

ÖNCEKİ Nefes açıcı bir gençlik filmi: Mavi Dalga SONRAKİ 15 maddede Lars von Trier'in aşırı acıklı hikayesi
Bu yazıyı paylaş