3-6 Nisan 2014 tarihlerinde Küçükçiftlik Park'da yapılacak olan, 2013 yılında hayata geçen ve genç sanatçıların üretimlerini galeri sahipleri, koleksiyonerler ve küratörlerle paylaşma hedefinde olan Mamut Art Project'in kurucu ortağı Seren Kohen'le bu projenin nasıl başladığını, ileriye yönelik planlarının neler olduğunu ve sanat ve eserlerin karşılığı ilişkisini konuştuk.
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
"Senin Sanatın" şiarıyla yola çıktığınızı görüyoruz, Peki Mamut Art Project nedir ve böyle bir proje yapma fikri nasıl ortaya çıktı?
Günümüzde sanatın çoğunluğa ulaşamadan, galeriler ve büyük koleksiyonerler arasında sıkışıp kaldığını, steril galeri alanları dışında görünürlük kazanamayan çok yetenekli sanatçıların olduğunu üzülerek görüyoruz. Tam da bu soruna çözüm olması amacıyla 2013 yılında MAMUT ART PROJECT’i hayata geçirmeye karar verdik. Mamut Art Project, her yıl tekrarlanmak üzere, yeni sanatçıların ve üretimlerinin sunumlarıyla gelişen, ulaşılabilir sanat yapısını destekleyen alternatif bir proje olma hedefi ile yola çıktı. Genç sanatçılara alan ve görünürlük sağlamak amacıyla 15-19 Mayıs 2013 tarihlerinde Antrepo No:3’te projenin ilki gerçekleştirildi. "Senin Sanatın" sloganı ile, projeyi hem sanatçılar hem de sanatseverler olarak 2 farklı bakış açısından ele alıyoruz. Sanatçıların her birinin nasıl kullanacağını belirlediği ve bir nevi solo sergi gibi hazırladığı kendi özel alanında, belirli bir tema kısıtlaması olmadan sanatını özgür bir şekilde ifade etmesini sağlıyoruz. Fiyatlarımızın "ulaşılabilirliği" birçok genç sanatseveri ilk sanat alımlarında cesaretlendiriyor ve bu sayede bir hayat geçirmek istedikleri sanat eserlerine sahip olma şansını buluyorlar.
55 Farklı sanatçının çalışması hangi jüri üyeleri tarafından ve nelere dikkat edilerek seçildi?
Bu yıl ikincisi düzenlenen sergiye başvuru için herhangi bir yaş ya da alan kısıtlamamız yine yoktu. Jüri seçiminde ise, 2 senedir, farklı alanlarda isimleri bir araya getirmeye özen gösteriyoruz: Akademisyenler, Sanatçılar, Küratörler, Sanat Danışmanları ve Koleksiyonerler gibi farklı misyonları olan kişileri seçiyoruz. Ali Kazma, Emre Baykal, Emre Zeytinoğlu, Oya Delahaye ve Saruhan Doğan’dan oluşan jürimizin değerlendirmelerinde etkili olan birçok kriterden en önemlileri özgünlük, sanatçının işlediği konu ve vermek istedikleri mesaj diyebilirim. "Sanatçı kendine ait bir dil oluşturmuş mu?", "Bu dilde samimi mi?" ve "Bir derdi var mı?" gibi sorular seçimlerde belirleyici rol üstlendi. Sonrasında tabii ki yetenek / teknik kriterlerine göre de bir değerlendirme yapılıyor. Sanatçıların üretimlerinde devamlılık da dikkate alınan kriterlerdendi; üretim seneleri ve sanatçıların özgeçmişleri tek tek incelendi
Özgün eserlere "ulaşılabilir" meblağlarla sahip olmaktan bahsediyorsunuz sizce sanat eserleri ve maddi karşılığı arasındaki karmaşık ilişki dengesi nasıl yürüyor?
Sanat eserleri ve maddi karşılığı arasındaki karmaşık ilişki yüzyıllardır tartışılan ama mutlak bir cevabı olmayan bir konu, özellikle de çağdaş sanatta. Sanatın artık bir yatırım alanı olduğu şüphesiz. Elbette biz de genç sanatçıların bu yöndeki kariyerlerini desteklemek için elimizden geleni yapıyoruz. Sanat ve sanat alıcısı olma konusunda kafa karışıklığı hakim. Sanat eserine sahip olmanın çok zor olduğu ve çok üst bir tabakanın buna ulaşabileceği gibi bir önyargı söz konusu. Biz, çok kaba ve açık bir şekilde bu önyargıyı kırmak üzere yola çıktık. Eserlerin değerinin altında fiyatlarla satışa çıkarılmadan, daha büyük bir kitle tarafından ulaşılabilmesinin de mümkün olduğu bir sanat ortamı oluşturmayı amaçlıyoruz
Türkiye'de sanat (görsel ve yazılı) söz konusu olduğunda sanatçılara gerekli desteğin verildiğini düşünüyor musunuz?
Kesinlikle hayır. Özellikle eleştirel anlamda, maalesef büyük eksikler olduğunu hem görüyor hem de birçok sanatçımızdan duyuyoruz. Bunun yanı sıra maddi anlamda devlet desteğinin ve sanat fonlarının yeterli düzeyde olmadığını düşünüyoruz. Fakat sanatçılar ve genç sanat yapıları açısından, alternatif dergiler, fanzinler, ve birçok genç oluşumun inanılmaz çabaları, sanatı takip eden kitle için biraz da olsa tatmin edici bir tat oluşturuyor.
Mamut Art Project' e seçilenleri nerede ve ne zaman görebileceğiz, yan etkinlikler planlıyor musunuz?
55 sanatçının her birinin yaklaşık 10’ar metrekare sunum alanı ile katılacağı MAMUT ART PROJECT, 3-6 Nisan 2014 tarihleri arasında 4 gün boyunca sanatseverlerle buluşacak. Sanatı ve sanatçıyı destekleyen proje mekân sponsoru, KüçükÇiftlik Park’ta kurulan 1.500 m2’lik dev çadırda eserler sergilenecek. Galeri sahipleri, koleksiyonerler ve küratörlerin katılımıyla düzenlenecek özel gösterim gecesi ile genç sanatçılara sanat dünyasıyla iyi ilişkiler tesis etme fırsatı da sunmuş olacağız. Yan etkinliklerimiz arasında sanatçı seminerlerimiz olacak. Cumartesi ve Pazar günleri değişik alanlardan konuşmacılar Mamut seminerleri gerçekleştirilecek. Yine seminer bölümümüzde kısa film ve belgesel gösterimleri de planlarımız arasında.
Bu projeyle ilgili ileride nasıl planlarınız var ve sizce ileride yeni projeler için nasıl bir emsal olacak?
Geçtiğimiz yıl ilkini düzenlediğimiz proje sayesinde, çeşitli zorluklar nedeniyle sanat hayatına devam edemeyecek genç yeteneklerin, üretmeye devam etme şansını elde ettiklerine, karma sergilerde yer alıp galerilerden teklif aldıklarına, kişisel sergilerinin açıldığına ve hatta bir sanatçımızın bu yılki İstanbul Bienali'ne seçildiğine şahit olduk. Mamut'u senede bir tekrarlanan bir etkinlik olmanın ötesinde, sanatçıların her zaman danışabileceği ve bilgi alabilecekleri bir kurum haline getirmeyi istiyoruz. Gelecek için en büyük hedeflerimizden biri projeyi farklı şehirlere taşımak. Önce Türkiye içinde ve daha sonra yurt dışında MAMUT ART PROJECT edisyonları yapmayı hedefliyoruz.